Çok gördü felek neş’emi kursakta bıraktı;
Sevdâmı sebepsizce muallakta bıraktı…
Bak seng-i  sabır  çatladı  artık, sonumuz ne?
Ah susma sakın yar, sonumuz şerse de söyle!


Yık! Çünkü bugün vuslata set çekti duvarlar,
Ah seng-i sabır çatladı görmez misin ey yar?
Hep resmine bakmakla mı geçsin bütün eyyam?
Hep böyle mi kalsın şu gönül, böylece pür-gam?


İstersen eğer gel yine gir kalbime derhâl;
Gir kalbime hiç çıkma bu kez hapsol otur kal!
Yıllarca kilit vurduğum aşkım da senindir;
Şâyet bana nefretle doluysan da buyur gir!


Ah, kalbe saâdet yüzü göstermedi kimse,
Gam verdi hemen gönlüme, gönlüm kimi sevse.
Bir gün bulurum, derdi gönül, ben de huzûru,
‘Buldum!’ dedi lâkin yeniden söndü sürûru!


Efkârımı ey dost-u kadîmim kalemim, yaz!
Gam taştı kabından ya bugün durmaz azalmaz!
Sen yaz ki şu kalbim bula bir parça sükûnet,
Dert ortağım ol sabrediver derde ha gayret!

Vezni: mef’ûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
( Eski Dostla Hasbihal başlıklı yazı aruzperver tarafından 21.04.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.