Yetmez mi ey
cananım, açtığın aşk yarası;
Gelmelerin tez
günde, gitmelerin geç olsun!
Ağarmıyor bir
türlü yüreğimin karası,
Gelmelerin tez
günde, gitmelerin geç olsun!
Hicran
nağmelerini zerk ettirdin dilime,
Gurbet
sancılarını yığmıştın kâkülüme,
Hasret güftelerini
sererken bülbülüme,
Gelmelerin tez
günde, gitmelerin geç olsun!
Gittiğin
günden beri rıhtım yosun kokuyor,
Dalgalarım
derbeder, deryam kahrı dokuyor,
Âşıklarım
şaşırmış, hüsranları okuyor,
Gelmelerin tez
günde, gitmelerin geç olsun!
Şehrimin
ortasında yangın Mecnun’a döndüm,
Ben bu aşkın
elinden tıpkı bir mum gibi söndüm,
Varlığında saadet,
yokluğunda hüzündüm,
Gelmelerin tez
günde, gitmelerin geç olsun!
Ey Pervane’nin
gülü, hadi gir yüreğime,
Cevabını ver
hemen tutuşan dileğime,
Nazar değmesin
bugün yazdığım emeğime,
Gelmelerin tez
günde, gitmelerin geç olsun!