Mevsime
darbe vurup yaylanı bozkır ettin,
Uyuyan
marifetin ne gün ihya olacak!
Bülbülleri
susturup baykuşlar gibi öttün,
Uyuyan
maharetin ne gün ihya olacak!
Şehrine
toplamıştın matem havalarını,
Yavaş
yavaş sararttın yeşil ovalarını,
Yerle
yeksan ettirdin zümrüt yuvalarını,
Uyuyan
basiretin ne gün ihya olacak!
Yalanlar
tatlı geldi, yönelmedin tövbeye,
İblisleri
yüklenip ağıt serdin kubbeye,
Ayağım
yorgun dedin, meyletmedin Kâbe’ye,
Uyuyan
hidayetin ne gün ihya olacak!
Gönlünün
otağına yığmadın Ahmet’ini,
Kalp
gözüyle görmedin Rabbinin rahmetini,
Aşkla
talan etmedin asrının külfetini,
Uyuyan
meziyetin ne gün ihya olacak!
Pervane
durmaksızın karalar mı bağlasın,
Titreyen
kaleminde yangınlar mı dağlasın,
Söyleyin
bana canlar, şeytanlar mı çağlasın,
Uyuyan
muhabbetin ne gün ihya olacak!