Birilerinden Yorum Beklemeden
483 izlenme
7 yorum
Tuesday, September 17, 2024 - 21:48
İllaki yorum yazdınız mı yorum beklemeyin. Beğendiğiniz yazılara yapın yorumunuzu.
Ahmet Zeytinci
Yorum Yaz
gitmek...
bir çözüm müdür sahiden de?
hele ki kendinden gidebilmek ve işte en büyük kötülüğü aslında insanın kendine yaptığı ve de tecrübe ile sabit.
siyaset ve de:
kırağı çalan bir yoksunluk bir varlık kem küm etmeden değil kırıcılığın had safhada olduğu bir safiyet.
sözcükler.
sırdaş
yürek
kocaman
bir de bilip bilmeden insanların resti çektiği
yorum almak yorum yapmak
insanın kendini değerli hissettiği.
çözümsüzlük ve iman gücü
aslında sonsuzluğun sarmalında saklı hikaye
ve o hikayeyi gerçek kılmak
ya da ömrü hikayelere b/ölmek
sorular
5N1K
cevabını bulamadığım
bir de açık uçlu sorular
yanılgılar yenilgiler
yokluk nedir peki???
yoktan var edene şükürler olsun
bizi bir arada tutansa samimiyet ve yüreğin sessiz çığlığı tüm yazdıklarımız
kırılmakla iştigal
kırmadan yaşamak adına kendimi heba ettiğim
sürçü lisan ettimse af ola
sonsuz selam saygılarımla herkese
mevcudiyeti insanın ve anda saklı mutluluk
misal:
bu gün güne iyi uyanmıştım duaların nezdinde
anneme her dem söylediğim o cümle:
her şey iyi olacak
herkes için de gelsin bu temennim
belki de bir kandırmaca kendimi hoşnut kılmak adına sığındıklarım hem insanlar hem Edebiyat
selam olsun Kafka ya...
ruh ikizim
ne de olsa ölüler can yakmıyor
canımın yanma ihtimali ile kalemin peşinde ya da kalem benim peşimde
yorumsuz kalsa da kimi zaman yazılanlar geri durmadığım bir eylem yazmak
sonuçta bir ömür bir ömür karşılıksız sevebildim insanları karşılık bulduğuma nasıl da emin ve çok geç anlasam da sevgimin tek taraflı olduğunu asla da karşı cins olarak addedilmesin tüm insanlık tüm kainat hatta eşyaları bile sevip içimde saklı tutabilmişken
iyi ki Allah ımız var:
O nu sevmek tek ilaç aslında
beşeri sevgiden yola çıkıp da vardığımız hidayet ya da varacağımız
heyhat
yaşam aslında bir oyun
kazansak da kazanmasak da süregelen
GÖKDENiZ arkadas`a
Rahmetli Cem Karaca`nin babasi Tiyatrocu Mehmet Karaca, Caykovski`nin Kugu Balesi`yle ilgili " ulan yüzmeyi bilmedigi suya düsmüs ve ölmek bogulmak üzere parmaklarinin ucunda `can kurtaran yok mu ` bagirtilariyla cirpinan adama felaketin kenarinda kisa etekli, beyaz balerinci, sekerek dönrek müzikli sarhosluklara süzülüslerle " adamcagiz ölüyür kurtaralim mi kurtarmayalim mi " ördekligi saliniyorlar. Baslatmayin bana böyle oparayi da opereti de " demis kizmis köpürmüs.
Yasadigim hayattan kendi emek zahmet bilinc birimilrelerin katilimciligiyla deneyimleyerek ve ikinci el emanetcisi olmadan, ödün yahut igreti kaypakliklardan titizlikle korumup kacinarak; ve rivayetlere veya hurafelere asla firsat vermeden inandigim ; ve inandigim gibi de yasadigim gecerliligi ve degeri hic bir sartta degismez bir sey vardir ki ( bana has ve benimle özdes karakterlesmis özgün kisiligim yani ) hayatimin takvim miladindaki neresinde olursam olayim kisiyi kendisiyle, dünyasiyla insanligiyla ve toplumuyla iliskili kilan saygi, sevgi, özgürlük, güven, itibar, duyarlilik, liyakatlilik, egitim, bilgi, beceri, üretim, paylasim, sanat, fikir, yol, duygu, düsünce...gibi gibilerin yaninda hic kuskusuz siyaset de, en baslicalarin ilk liste sirasindaki kopmaz ayrismaz bütünlüge aidiyeti vardir.
Hic bir zaman bu titizlige dair yazdiklarim , dahi siyasi icerikli olsa bile, ille birileri alsin, hic okumadan kendine tasinmazi olarak boca etsin sindirsin icsellestirsin diye bir derdi düsünceyi veya cabayi ne burda, ne yazip paylastigim ( ve kelimelerin edebiyat dahil bütün insanlik iletisimini kurup yönettigiyle, akil fikir ve diger degerler süzgecinden gecen cümlelerin tespitte tanida herkesi birbirine tanistirip kaynastirdigi duyarliligiyla ) hic bir yerde ilgilisi alakalisi yideni güdeni olmadim. Tek hassasiyetim filitrelenmeden kendimi yukardaki inancim ve kisiligim üzere iliskilendigim ve ddegerli buldugum yerlerde paylasabilmenin sevincine ortak olmaktiir. Okuyan okur, okumayan veya AKLININ basmadigina fikrinin ermedigine fazlaca geldigini düsünen diledigi gibi es gecer bundan bana ne.
Ayrica burda da yazdiklarim ve paylastiklarim arasinda sizin siyasi ( ki aslinda hayata bakisin tümünün bubütünlügünü bozan SIYASI diye artomize eden böylesi ayrac bana cok itici gelse de madem anladiginiz budur ) yogunluklu dediginizkiler, diger yazdiklarim arasinda onda bir bile degildir.
Bastaki girisle birtireyim. Herseyimiz, bir tanemiz sevgili ülkemiz hoyrat iradesizlik ve liyakatsizliklerle dünü günü ve yarini belirsizligin ucurum kiyisinda savruur sürüklenirkemn, buraya dair tek söz etmeden ( kuyunun etrafinda kugu balesini süslü sekilli düzgün formatta dansa tutusturmak gibi ) sekli kabugu görüntüsü imasi imlasi donu fisdani düzgün siircilikten olusan tek ses tek kafa tek gürültü halinde EDEBIYAT yontup yapmak, olanlara zerre kadar ilgim olmayan bana göre ve benlik bir vitrin bitirimligi degildir. Mesele bundan böyleceye hasil vasil ve ibarettir. Saygiyla.
Not . Bu iklimi burada bulamadigim kesin kanatine vardigimda, emegine saygi duydugum, bulutlara, yagmurlara , kumsallara zaten yazip biraktiklarim gibi, bel ki de tasi taragi PILIYI PIRTIYI toplayip buralari kendi cevrim carkinda birakarak kendime gitmenin en doguru olacagiyla; burda oldugum zamanlar kadar kendimle onur gurur ve büyük mutluluk duyarim.
gitmek...
bir çözüm müdür sahiden de?
hele ki kendinden gidebilmek ve işte en büyük kötülüğü aslında insanın kendine yaptığı ve de tecrübe ile sabit.
siyaset ve de:
kırağı çalan bir yoksunluk bir varlık kem küm etmeden değil kırıcılığın had safhada olduğu bir safiyet.
sözcükler.
sırdaş
yürek
kocaman
bir de bilip bilmeden insanların resti çektiği
yorum almak yorum yapmak
insanın kendini değerli hissettiği.
çözümsüzlük ve iman gücü
aslında sonsuzluğun sarmalında saklı hikaye
ve o hikayeyi gerçek kılmak
ya da ömrü hikayelere b/ölmek
sorular
5N1K
cevabını bulamadığım
bir de açık uçlu sorular
yanılgılar yenilgiler
yokluk nedir peki???
yoktan var edene şükürler olsun
bizi bir arada tutansa samimiyet ve yüreğin sessiz çığlığı tüm yazdıklarımız
kırılmakla iştigal
kırmadan yaşamak adına kendimi heba ettiğim
sürçü lisan ettimse af ola
sonsuz selam saygılarımla herkese
mevcudiyeti insanın ve anda saklı mutluluk
misal:
bu gün güne iyi uyanmıştım duaların nezdinde
anneme her dem söylediğim o cümle:
her şey iyi olacak
herkes için de gelsin bu temennim
belki de bir kandırmaca kendimi hoşnut kılmak adına sığındıklarım hem insanlar hem Edebiyat
selam olsun Kafka ya...
ruh ikizim
ne de olsa ölüler can yakmıyor
canımın yanma ihtimali ile kalemin peşinde ya da kalem benim peşimde
yorumsuz kalsa da kimi zaman yazılanlar geri durmadığım bir eylem yazmak
sonuçta bir ömür bir ömür karşılıksız sevebildim insanları karşılık bulduğuma nasıl da emin ve çok geç anlasam da sevgimin tek taraflı olduğunu asla da karşı cins olarak addedilmesin tüm insanlık tüm kainat hatta eşyaları bile sevip içimde saklı tutabilmişken
iyi ki Allah ımız var:
O nu sevmek tek ilaç aslında
beşeri sevgiden yola çıkıp da vardığımız hidayet ya da varacağımız
heyhat
yaşam aslında bir oyun
kazansak da kazanmasak da süregelen
ESASTAN YÜZLESMELER FORUM`una dair...:
Bu forum basligi altinda daha fazla laf ve söz sarfetmenin bir anlami kalmadigi sebebiyle Asagidaki degerli Adem Elifooglu EDEP EDEBIYAT`la ilgili uyari yazisinda agirlikli olarak beni isaret eden yorumlariyla uyari ve orada gecen diyalogumu birakarak silinmesi kesinlige birakiyorum. Herkese sonsuz saygi sevgiyle :
Tüm bu uyarilarin muhatabi , mevzu bahsinde geceni, ima edileni , sadece ve tek basina beni isaret ettigi sebebiyle; ve elbetteki buradaki dönüm dolasim düzenegini degeri paha bicilmez emekleriyle EDEBIYAT genisligi kapsaminda, saglikli, temiz, duyarli, icerik ve islerliklerde yasayip yürürülmesine dair kuran, gözeten, yapan, denetleyen, cabalayan ve gecesini gündüzünü bütün bu hassasiyete seberber edenler arasinda ben olmadigmdan dolayi yapilan her uyariya yürekten saygi duyuyorum. Edebiyatin da birbirine bagli ve birbirini tamamlayan kopmaz ayrismaz yasam bütünlügü icinde her dillendirdigi, yazdigi, gösterdigi, paylastigi, ilettigi ve sundugu yürek cirpintilarina dair bir derdi, bir merami, bir öznel toplum gercekligi ve bir nesnel insanlik dünyasi diyen taaa siyasetten duygusal coskunluga kadar dokundugu ve dokunmasi gerektidi mevzusu ve dili oldugu gercekliginden kimsenin kendisini kacirip saklamasi mümkün degildir. Eger öyle yaparsa kendisiyle dahi samimiyeti olmayan YAPAYLIGA tatmin olma Mihrini ve aferinciligini ödeterek kör ve sagirdan yazar konusur. Simdiye kadar buralarda sevgili ülkemiz gercekligine, insanliga ve dünyanin somut hal ve gidisine dair her yazip paylastiklarim bu inanci tasiyan titizlige dairdir. Böyle olmakla beraber burayi herkesin böyle anlayip kabul görstermesini beklemiyorum elbette ve her uyari nitelikli elestiriye en icten samimiyetimle saygi gösteriyorum...Fakaaat..
..fakat, desteksiz sallamissin FORUM daki paylasimlarimla ilgili ZEYTiNCI arkadas..Yadirgadim mi..? Inancin olsun hic mi hic..! Polemige mahal vermemek icin burayi böylece bu satirlarla baglayip birakiyorum.
Bikmamak gerekiyor Zeytinci arkadas, Dünya hayati insanini her saniye kendisiyle ödesmeye onurlandirdigi kutlu bir miras, coskun bir nefes, arzulu bir istek ve ölene kadar sürüp giden essiz benzersiz özgünlükte kisiye özel fakat insanlik toplumuna aidiyetliligiyle ortak yasam tiryakiliginin doyumsuz serüvenidir . Bikmamak gerekir yani, ne hayattan, ne ülkeden, ne insandan, ne akildan, ne fikirden, ne vicdandan, ne duymaktan, ne görmekten, ne dogrudan, ne haktan, ne saygidan, ne sevgiden, ne dilden, ne yazidan, ne sanatin cümlesinden, dahi edebiyattan. Seni bilemem elbet, bu bende ölene dek ve KADAR böyle. Kücük bir not da Gökdeniz arkadasa : HEMFiKiRLILiK ve duygudaslik diye bir hassasiyeti ve haysiyeti vardir, her somut gercekligine laga lugasiz kendi katilimciligini saglayarak taniklik edilen yasamdan ve her SOSYAL ICERiKLI cikarimin kavram degerlerini akildan fikirden ve cümle hünerli yeteneklerinden dolasima süren hayatin. PENCERE denmisse, ille baskalarindan farkli madde ve mana yürütüp cikaracagim diye, KAPI mi diyelim yani pencereye...? Bulanik baktigin takintiya aciklik getirmisimdir umarim. Konuya iiskin yeterince yazdiim sanirim ve daha fazla laf kalabaligi yapmayacagim. Degerli Mesut Ciftci`nin Öylesi baslikli serbest yazisini okuyup cikacagim.
Adımdan bahsedildiği için, daha bir dikkatle okuyayım dedim çıkarabildiğim özet doğruysa, ben pencereye pencere derim, kapı mi diyelim şeklinde bir itiraz algıladım. Neye itiraz? Edep Adap başlıklı yazıda yazdığım "3 yazısından birisi ikisi siyasetle, siyasi göndermelerle ilgili arkadaşlar var, cayır cayır siyaset yazıyorlar, herkesin her soruya yazıya vereceği cevap vardır, arkasının nerelere varacağı yakın zamandaki tartışmalardan belli zaten. Bu karmaşa kargaşaya çekişmeye tartışmalara girmeden herkes edebiyat yapsın. Siyaset yapacaklar da başka mecralarda siyaset yapsın. Site kuralı böyle, bize de uymak düşer." minval yoruma itiraz anladığım kadarıyla. Bazen insanlar ideolojik aidiyetlerinden dolayı kapıyı pencere olarak görebilir, "evet evet bu pencere işte" diyebilir. Birileri de görünen şeyin aslında ne olduğunu anlatmaya çalıştığında da konu uzar da uzar. Doğrusunu bulmak için herkes argümanlarını ortaya koyar, delillerini döker. Öyle mi olmalı peki burada? Ne zaman siyasete yönelik tartışmalar olsa sonu tatlı bitmiyor. Engel koymalar yorum silmeler, ağanın def-i hacetinin üstüne hacet olmazlar vb. Bence gerek yok bunlara. Hani affınıza sığınarak meşhur sözü düzelterek söyleyeyim; " Her söylenen lafa bir cevabım var, Lakin bir söylenen yere bakarım, bir de cevaplarımın diğer tarafı incitip incitmeyeceğine kızdırıp kızdırmayacağına, okuyan insanları ayrıştırıp ikilik çıkarıp çıkarmayacağına bakarım, suskunluğum ortaya konula görüşlerle ilgili bir şey bilmememden değil" Saygılar baki..
Yasamak, kendi ihtiyacani doguran her varlik ve nesnede tanimlanan degerliligi önemsedigi kadar her varlik ve nesnenin kendini giyindigi kaliplardan öne cikararak dolasimdaki hayata islerlik kazandiran dogumlari ve bildirimleri ister. Insan da bildigi ögrendigi tüm kesif ve buluslariyla kendini hayata kazandiran sosyal iliskiler zincirinin saygin, özgür, özgün, isler, calisir durumdaki varlik degerliligine bellek ve becerisindeki deneyim birikim kesif bulgu donanimliligiyla kendini dengeleyen karsiligin kimlik ve KISILIK hakkini edinir. Dil, yani konusma-yazma ile ilgili ve alakali DiL, akil fikir yordam duygu düsünce cevherlerinin toplami ve tümünün kisiyi kendisiyle özdestiren ÖZGÜVENLiLiGiN dogurdugu insani en donanimli birikimlilige tamamlayan yetki ve yetenek sahipliliginin iletisim araci ve kaynak zenginligidir. Kendini deneyimleyerek büyüten insanla beraber her kisi dil varligiyla toplum agirligi kadar genis kütleyle eslesip sosyallesir, yokluguyla korkuya karanliga cehalete kabaliga cirkeflige ilkellige acizlige cekilip siddete saldirganliga gömülerek dürtü bagimliliginin kulu kölesi olup saldirganlikla konusan davranis ve kisilik bozuklugunu ASOSYALLESiR. Bu yüzden kendini yasatan ve yasayan insanin disinda haric gayri öte eksik fazla degildir ne dil ne edebiyat ne sanat ne de siir. Bu bakimdan kendinden ve ne konustugu yazdigi yasadigi yahut yaptigindan EMiN olan özgüvenli kisilik , hic bir eziklik yahut yoksunluk duygusunu tatmin etme beklentisinin kulu kölesi olmayarak aferine alkisa takdire yoruma aciz muhtac veya mecbur degildir cünkü kendini yazar ve konusur insan. Bu yüzden de yazdigi her sey zaten kendini anlatmistir. Anlamayana paylastiginin üzerine veya her yorumlanan tenkit yahut takdire parantez acilimlari yaparak kendini ifade etmeye cirpinip cabalamasi isin iyce cilkini cikarip yazilan emegin cöpe gitmesine sebep olur. Bunun tam tersi olarak da sosyasl siyasal felsefi ekonomik sanat ve edebi hayatimizi irdeleyip yorarak kisiye özgün akil fikir bilgi ve beceri zenginligini ortaya koyan anlam, icerik, konu cesitliligi, cesaret, bilgi, duygu, düsünce , bildirim, elestiri zengini her yaziya kendini ÜSTENCI bir kibirde gizleyip saklamaksizin ACIK YÜREKLiLiKLE yorumlayarak katkida bulunmaksa , paylasilan deger kadar deneyim katilim ve birikimliligin ortakligina eslik edecektir.
Haklı bir bir söz oldu. Eyvallah ama kimisi kasıtlı yorum yapmıyor şiiri okuyup da ilginç bir şekilde.
Bu konu Edebi sitelerin ebedi konusu.
Bu konuda ne söylense az gelir, tabi ki farkli farkli görüslerde var.
Ben bulundugum ortami iyi takip etmis, belli basli kisileri kendimce analiz etmisimdir, huyumdur, bilmedigim tanimadigim ortamda neden bulunayim öyle ya.
Nadiren özel bir kirginligim, bir tartismam, küslük gibi bir durum yoksa, ben begendigim herseye bir yorum düserim. Bir seyi okuyup oraya ugrayip yorumlanmamasi çok tuhafima gidiyor ve hepimizin de gitmelidir, o halde neden ugradin, ugramak demek okundugu varsayilinca, olumlu veya olumsuz bir yorumu hak etmistir.
Güzel bir münazara konusu bu Ahmet bey, tebrik ederim sizi böyle bir konu baslattiginiz için, ben içimi açikyüreklilikle döktüm.
Saygilarimla,
Yorum şairi yazarı motive eder. Karşılık beklemeden yapın yorumunuzu beğendiğiniz nesir ve nazım eserlere...
Yorum Yaz