Ve bir Şair, kalbinin kapılarını bize açtı. Anlatacak ne kadar da çok şeyi varmış. Ama ancak duyana! Ama ancak, “okuyana”…
Yüzyıllardır hayatın ruhunda bıraktığı izleri anlatma derdine düştü… Resimle, müzikle, şiirle. Aslında, bunca sesin bunca haykırışın arasında ne kadar da az duyulduğunu ne kadar da yarım anlaşıldığını, eksik okunduğunu bile bile. Fakat yine de… İnsanoğlunun can’ı durmadı; yüreği susmadı. Yüreği susmayanların en başında cesur yürekli Şairler yerini aldı…