kim
yaşayabilecek kimlerin harcı söyle
sin
taşın bile yoksa üst üstüne cesetler
canına
dayanası nişlesin uzman hekim
poşetler
çıkmadığı zamanın öncesinde
ayrık
otu da korkmuş sıyrılarak akana
sicim
gibi dökülen gözyaşlarına bakın
yakana
aldırmadı sade yağda kavurup
gelecek
güne gebe sessiz ağıttan cicim
gün
renginde yumuşar suları akışından
soluduğu
kokudur yanında yok olmayan
bellendiğinle
beri eğlenir bayram düğün
solmayan
başkalığı zulmünle kokusuna
ekşi
kırmızı demez çatlatırsan tohumu
ilk
karın yağışında kara ağıda gelmez
yazın
güzün dinlemez seçileni mi nakşi
delmez
yüreğinde od öylesine yerleşir
dallarında
yürüyen yürümez olasıya
aynalar
süzülmesi beşik süt kokusuna
dolasıya
beklenir ömür dediğin akar
köşe
bucak dinlemez büzülen analar
birden
bire düşünce kalemi elinde yok
dayanılmazı
koku çıkmıyorsa içinden
ne
değişir biline giden çıksa kabirden
hiçinden
asılmışsa koskocadır yakana
ozan
efem yelinden güçlü ne var bilirsin
söker
içinden acı dalgalanır dünyanda
belirsin
ak kara ne kendiliğinden yoksa
bu
deli acımaz güç nereye nasıl döker
………………..dipnot……………………….
cebinde
mendilini çıkarıp burnunu tuta
öteki
elde kalan yazmasa olmayacak
çevresine
kokulu kokusuz yüzde binde
yolmayacak
kanadı kolun kırılıncaya
180313denizligülceçaprazlama