Sadrı vecde getiren aşk olmalı
Hal, sabır ile durulmalı, azim hevanın keyfiyetine sunulmamalı
İhlas ruhun senası ve vakarıyla kuşanmalı, mizan aklın ve iradenin mihengi sayılmalı
Aline yabancı olan, mizacını değişmez sanan, kul olmanın acziyetini edebiyle yudumlamayan aşktan anlamaz
Yar, nefsin yelpazesi değil arıdır
Hak nazarıyle cemali temaşa eylemeyen, edebin urbasını giymeyen uryandır
Derviş hassasiyet içinde ki nefrestir, hak için feday-ı can olmaya karar kılmış gedadır
Şevki ve vecdi aşkın inşirahından tezahür eder, hali vicdanlaşmış adaktır, gama çok yabancıdır
Aklı ve vicdanı nefsin eline bırakmak
Bin bir bela ve musibet hak adına muhasebe edilmezse, kader suçlanırsa acınmak
Dünya insanı olmaktan öte, vakit geçirmek, nedensiz nefeslenmek, ideal sahibi olmadan ölmek azaptır
Cennet ve cehennem iradenin ve aklın mizan hassasiyetinde ki okuludur, ihlas ve izan hak için bahşedilmiş noktadır
Bir yaşlı ve özürlü teyze gördüm
Kimbilir halinden ne kadar bizardı, yürümek adına fevkalade görünen cefaydı
Dikkat kesildim, lütfedilen ibretle irkildim, kahkahası kulakğı tırmalayan kızlar gülüşüyordu, acıydı
İçim parçalandı, sinem daraldı, o zavallı ve budala kızlar adına hayıflandım, güya okuyorlardı
Mustafa CİLASUN