Gönül yanarken, hasret melali üzerken
Gözler biçare olarak umut adına ederken, boyun bükülüyor
Mehtap halime sesleniyor, sabır yumağı içimde büyüyor, söz düş e esir olup üşütüyor
Seslenemiyorum, kimselere içimi ayan edemiyorum, korkunun eşiğinde ne düşünüyorum
Bin bir sual geçiyor içimden, soramıyorum
Murat adına haz almaktan neden bu kadar uzaklaşıyorum
Niçin yılgınlık hazanında, güz mevsiminin kucağında bocalıyorum, ne yapıyorum
Dokunduğum yaprağın, çamurlaşan toprağın, tenimi yalnız bırakmayan ayazın farkındayım
Can, canana mı adanmalı, onun için ağlamalı
Yakan ve acıtan elem ruha azap yaşatmamalı, gönül pak olmalı
Feveran eden hal bu kadar perişan olmadan, bir ömrü muhabbet ve sürura bırakmalı
Hak adına kalbin dili payidar olmalı, hınç ve hırs sevgiye bulaşmadan, sevdası için coşmalı
İnsan öncelikle nefesin sahibine kul olmalı
Riyadan ve zandan kurtulup ruhunu arındırmalı, gönül mesrur kalmalı
Akıl nimetini ve irade ulviyetini yadsımadan hakkıyla dimağsıyla birlikte farkını edinmeli
Ne oldum demeden, kimliği ve niteliği konusunda ihlasın şevkini halinde ve edebince dert edinmeli
Mustafa CİLASUN