Gözlerime astım da aşkından uğrun uğrun
Dağ gibi ateşlerde yanmadım mı sevdiğim
Alnımın ortasında çizgi gibi onurun
Santim santim üstüne banmadım mı sevdiğim
Ay bile kıskanırken sana olan aşkımı
Kim talan edebilir aşk dediğim köşkümü
Hiç kimse bozamazken dilimdeki meşkimi
Türkü türkü ismine tünmedim mi sevdiğim
Ülfetinin içinde kalbimde izin kaldı
Hayat dediğin zillet sensizliğe hamaldı
O tutkulu sözlerin beni esirin aldı
Seni ömür pusulam sanmadım mı sevdiğim
Diline doladığın her şeyde ayan beyan
Şüphen asla olmasın bu yürek sana şayan
Her sözün içindesin ismin dilimde nihan
Söylediğin sözlere kanmadım mı sevdiğim
Notalarla dokudum seni aşk bestesine
Büyük harfle yazdırdım âşıklar listesine
İçinde kaybolduğum acının destesine
Ruhumun acısıyla konmadım mı sevdiğim
Esirinim hasreti vesaikle solurken
Hüsrana düşen yanım hep özlemin olurken
Seneler aşırsak da yine ayrı kalırken
Zikir gibi adını anmadım mı sevdiğim
Erimek istiyorum gözlerinin deminden
Korusun Allah bizi kem gözün eleminden
İçinden firak geçen o en büyük yeminden
Sığınıp köşelere sinmedim mi sevdiğim
Mürekkebin ucundan adını damıtırım
Yokluğun kederiyle her yeri dağıtırım
Zamanın girdabında özlemi öğütürüm
Açtığın gül sinende sönmedim mi sevdiğim
Resmeder kalbi Âdem yolu izi sanadır
Her şeyin karşısında o aşkından yanadır
Beklediği tek gaye o en büyük an’adır
Bu aşkın okulunda sünmedim mi sevdiğim
Âdem EFİLOĞLU
Sünme : Pekişme
Vesaik : Belge vesika