Baktın ki hayatının biraz kayık ivmesi
Anıları azmedip yakmak diye bir şey var
Yanlışların ardından sinkaf edip sövmesi
Bu takıntı gururu yıkmak diye bir şey var
Yahu dinden imandan dilin küfre çıkmadan
Tutunduğun ne varsa yorulmadan bıkmadan
Harflerin tınısına feraseti çakmadan
Bildiğin ettiğinden çıkmak diye bir şey var
Kendinden alacaklı hayatın nirengisi
Her bedene değiyor uzantısı döngüsü
Kulakları tırmalar can sıkan o çengisi
Bazen bildiklerinden bıkmak diye bir şey var
Tahammül sınırları aşılır ara sıra
Sultan olsan fark etmez aşk yok ise Mısır’a
Yazmış isen yürekle yaşadığın asır’a
Altın bir kolye gibi takmak diye bir şey var
Dilinin kemiğinde her hikmeti arama
Açılan yaraları şefkatinle sar ama
Her belayı arada hayırlara yor ama
Bir sözün acısıyla çökmek diye bir şey var
Sen de ver ki ilminden âlem adını ansın
Susmayı bildiğinde gören âlimsin sansın
Âdemin durgunluğu içinde ki nihansın
Sessizlik çizgisinde akmak diye bir şey var
Âdem Efiloğlu
.