Yazan ve seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN
Uzun yıllar öncesinde, Ankara'nın ortasında
İbrahim bereketiyle, Nezaket'in sofrasında
İki küçük kız var idi, biri Ayşe, biri Neşe
Mütevazı bir aile, bakmazlardı üçe beşe
Bir de küçük Fatoş ile, Mustafa isimli bebe
Bulununca böyle dostlar, nasıl konulmaz ki cebe?
Mazi yüreğimde yara, ama dostluk baki kaldı
Geçen yıllar hepimizden, ufak tefek bir şey aldı
Dün de çocuk dediklerim, büyüdüler şenlendiler
Gençlik çağlarına erip, birer birer evlendiler
Günler gelip geçe dursun, hayat ne çok şeye gebe
Bulununca böyle dostlar, nasıl konulmaz ki cebe?
Bir devran ki döner durur, kimi mutlu kimi mutsuz
Gün gelir de bilemezsin, kim umutlu, kim umutsuz
Bu günlerde misafirim, Ayşe'nin güzel evinde
Gözlerinden dostluk akar, evlendiği Celal'inde
Çocukları genç kız olmuş, hayat sobe, bizler ebe
Bulununca böyle dostlar, nasıl konulmaz ki cebe?
Biri Şeyda, biri Şeyma, tutku sevgi adlarında
Akıllı, zeki, duygusal, kin nefret yok gardlarında
Ak saçların üzerinden, şapkayı koydum önüme
Döndüm şöyle geçmişime, bir de döndüm bugünüme
Celallenme komutanım, senle oynanmaz kör ebe
Bulununca böyle dostlar, nasıl konulmaz ki cebe?
(
Ankara'da Bir Adam (3) başlıklı yazı
MehmetFikret tarafından
13.04.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.