Karyolamın Demiri
Onca sarhoşluğunla
Giyinmiş kelimelerden urba
Ürkütür mikroskobik tepeleri
Gölgelerden ibaret bi şehir
Aldatır insanı zaman
Ağarmış gül sakalı
Her tüyde asılı yetim
“Sakın öpme” der
Öpme dudaklarından, kanatırsın
Yaslan, fakirin göğsünden geliyor
- Cennet üfürümleri
Duvarlarında nü resimler
Külden meskenler
His yumağı kalbe atılan tırtık
Demirin nişanı
Sevgili, her şey ayrıntı
Derinliğine…
Kaldırdım şerefine 1001. kadehimi
“Kaç yalnızlığım var benim “
Tek başına sevda
"Yandım AYŞEM"
''Aşk, eski zamanda idi. Bu günküler, o zamana göre aşk değil, sanki bir çiftleşme, bütün maddi yanlarıyla, bütün hayvanlığıyla ve tam anlamıyla bir çiftleşmedir. Bu günkü dağınık hayat içinde aşkın en tanrısal çekiciliği olan ne şiir kaldı, hatta ne de heyecan... Bugün aşk artık sokağa fırladı, caddeleri kapladı... Gözümüzün önünde çekinmeden, utanmadan ve duraksamadan yayılıyor, sanki sahnede oynar gibi...''
Nil Alaz
(
Karyolamın Demiri başlıklı yazı
Nil Alaz tarafından
18.04.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.