. Hilkat fırınlarında Hakk pişirdi varlığı; Donattı hasletlerle o bahşetti dirliği Ayrı ayrı âlemler kuruldu gök kubbede; Tanzim edildi görev sır hikmeti habbede. Rab; serpti tohumları yeryüzüne dağıttı; Boy verdi türlü nebat bahçe etti bağ etti. Hayat verdi cümleye ruhundan ruh yükledi; Canlı cansız ayrım yok herkese güç ekledi. Yerde gökde var olan çeşit çeşit mahlukat; Yaratanın emrinde herdem eder itaat.
Tüm yıldızlar gezegen ay ve dünya semada; Güneşin çevresinde ona hepsi amade. Uzayın boşluğunda asılmış zembil gibi; Kendi yörüngesinde yanıyor kandil gibi. Ey kudretli Allah’ım buna akıl ermiyor; Aklı evvel olanlar bu kudreti görmüyor. Görülen görülmeyen canlı cansız varlığın; Sırrı sana ayandır olmaz senin zorluğun. Tanzim ettin dünyada şeref verdin insana; Şükür ve niyazımız hamd ve zikrimiz sana.
Cennet denen diyardan Adem Havva kovuldu; Sorulur mu hikmeti ilahi bir kavildi ?. İnsanoğlu olarak çoğaldıkça çoğaldık; Ayrı ayrı fırkaya bölünerek dağıldık. Zürriyet ırmağında hepimiz bir balıktık; Milyarlarca sayımız çokta kalabalıktık. Ruh ve vicdan can ile bir bedende buluştu; Cümle kapıdan içre tüm azalar doluştu. Silsilei "nutfede" aka aka durulduk; İlahi bir emirle cennetlere sürüldük.
Düştük ana rahmine uzun süre bekledik; Günleri saya saya ayı aya ekledik. Doğum günü nihayet bir muştuyla verildi; Bir heyecan başladı bekleyenler gerildi. Her doğum bir ölümdür bunu iyi bilmeli; Her ölüm bir doğumdur ağlamayıp gülmeli. Sürer gider bu kervan aslına rücu için; İki yol var gidilir hayır olanı seçin. Her varlığın sonu var dönüşler o, yâredir; Vuslat için yoldayız hasreti bir yaradır.
Kimse benzemez sana hep ayrıdır huyları; Türlü renge ayırmış bir değildir boyları. Kendine has fıtratı öz düşüncesi vardır; Bazıları çok kaba bazıları kibardır. Kimisi çok akıllı mürşit olmuş velidir; Kimisi yoldan çıkmış yola girmez delidir. İnsan oğlu bu işte alacası içerden: Kimi çıkmış sefere kimi döner seferden. Ne olursak olalım unutmayın biz kuluz; Elest bezminde Hakka "belâ" diyen bir diliz.
Dünya imtihan yeri arınalım kirlerden; Dersimize çalışıp feyz alalım pirlerden. Gönderilen önderler ders verirler her dalda; Kitap Peygamber bize ışık kılavuz yolda. Hayy’dan gelip bir hayla var oluruz Dünyada; Döneriz tekrar geri hûy oluruz Ukbada. Hak terazi kurulur türlü sual sorulur; Hesaplanır ecirler bütün hesap görülür. Sırat-ı Müstakîm’den ayırmasın Hak bizi; Bağışlasın Allah’ım affetsin ecrimizi.
( Hayy'dan Hu'ya Dönüş başlıklı yazı hülvani tarafından 25.04.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.