KAYIP RUH
Acımasız bir çocuktum ben
diğerleri gibi değildim..
Nerde bir kavga olsa benim adım verilirdi
karşı ailenin eline
hışımla gelirlerdi babama şikayete
adam desen çok üzgün özür dilerdi hemen
çocuk işte kusura bakmayın deyip
geçiştirmeye çalışırdı yaptığım kötülükleri.
şikayet edenler gidince de
kızım neden? diye sorardı
susardım...Çünkü bende bilmezdim
hep dediğim olsun isterdim
olmazsa da döverdim.
Acayip yaratıktım vesselam
acımı da kendim yaşardım
balkondan balkona talamak ister
düşünce de bir yerlerim kanardı
sesim dahi çıkmazdı gizli gizli ağlardım
tişörtümü yırtarak kanımı dindirirdim
bir köpek gibi acım geçene kadar, inleyerek bir köşede beklerdim.
Acımasızlığım had safhadaydı..
Kışın cıdık kurardım bahçemizin içine
İpin bir ucu bende bir ucu leğendeydi
Kuşlar yeme gelirdi üşüşürdü başına
Hızla çekerdim ipi
yakalanan kuşları elime alır sever sonra da
kafalarını koparır
Anneme pişir derdim
Kadıncağız üzülür ama ses etmezdi bana
Acımasız hallerim hep dokunurdu ona
Yediğimde bir şey olsa dişimin kovuğuna gitmezdi
ama yakalama arzusu içime işlemişti.
Şimdi koca kadınım
değişen hiç bir şey yok..
Sadece kuşların kafasını koparmıyorum artık.
Onlara karşı sebepsiz bir merhamet duygusu uyandı içimde
onların yerine
acımasızlık oklarımı insanlara yönelttim
Kimseyi sevemedim ben normal
sevdam bile kavgalıydı
dediğim olmadı mı dövmüyordum artık
ama kolayca dönüp gidiyordum.
Zoru seviyordum ben
zor olmalıydı sevdam uğraşmalıydım onunla
mücadele etmeliydim
militan duygularım had safhaya çıkmalı, illa da benim demeliydim.
Kolayca elde ettiğim hiç kimseyi sevmedim
Çünkü ben kolay değildim.
benim gibi birini bu kadar kolay seviyorsa
kolayca da kafasını koparmak mübahtı.