Değerli Edebiyatevi; günümü gün etmekle meşgulken, davulların sesi uzaktan hoş gelmeye devam ediyor. Sana anlatacak çok şey birikiyor fakat biriken hiç bir şey anlatma iştiyakı oluşturmuyor. Herneyse...
   Sayın Edebiyatevi, yeni gelen yılların bana en büyük zararı çayın parayla satılması olmuştur. Yine yeni bir hamle olan turizmin pohpohlamasıyla misafirperver olduğumuzu zannederken ne kadar pislikleştiğimizi anladım. Şu ülkede nereye gidersen git hangi kapıyı çalarsan çal eğer seni misafir olarak görüyorlarsa çay ikram ederler. Samimiyet filan farketmez. Öyle gerektirir ev sahibi olabilmenin
ritüelleri. 
    Öz yurdunda parya olma durumları burada başlıyor işte. Çarşıda gezerken yorulup bir yere oturmak gerektiğinde orada bulunmanı meşrulaştırmak için çay alman gerekiyor. Eskiden bir yere oturduğunda gönlünü hoş tutmak için getirilen aynı çaydan bahsediyorum. Menüdeki en ucuz şey olduğu için içiliyor hatta buruk tadı katlanılması gereken bir şey haline geliyor. Değerlerimizin ucuzlaştırılması sayın günlük...
    Hem hiç bir şey ikram olduğu zamanki kadar değerli olmuyor sanki.

 not: başlıktaki söz bana ait değildir. 'bir yerden almıştım ama' cümlegillerdendir
( Savaşma Çay Demle başlıklı yazı Hirsiz Robin tarafından 7.06.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu