Yeşildir gözleri, kara Zülüfü,
Bir yudum içimi gürcünün kızı,
Şaşırtır bakınca beyi, elifi,
Gönlümün seçimi gürcünün kızı.
Ye ve lam, dahi vav meskeni olmuş,
Hazanın gülleri yüzünde solmuş,
Bir huri, melektir cennetten kalmış,
Şaşırtır geçimi gürcünün kızı.
Özlemi yürekte bir kor gibidir,
Namesi üflenen şu sur gibidir,
Gölgesi üstümde bir nur gibidir,
Kartopu biçimi gürcünün kızı.
Yüzümü yüzüne sürdüğüm günü,
O akça tenini gördüğüm günü,
Anarım gönlümü verdiğim günü,
Artırır acımı gürcünün kızı.
Görmek istemezsin bugün halimi,
Gelip de silmezsin gözde selimi,
Vereyim nem varsa canım, malımı,
Tahtımı, tacımı gürcünün kızı.
Eserken rüzgârı Karadeniz’in,
İçimi yakmıştı solgun benizin,
Bastığın yerlerde kayboldu izin,
Ağarttın saçımı gürcünün kızı.
Irak illerine diktim gözümü,
Görmek istemezsin belki yüzümü,
Dizede söyledim en son sözümü,
Gel de kır taşımı gürcümüm kızı.
14.Haziran.2013 17.45
Yazarın
Önceki Yazısı