Bir taze sabahın gül yüzlü perisidir o.
Dem dem talim edilen zarafet dersidir o.

İncecik camlar çınlar kaşığın fiskesiyle.
Coşar gönüller duyulan şıngırtı sesiyle.

Şeker naz eder biraz çözülür birden bire.
Kaybeder kendini çayın sıcak nefesiyle.

Bir cümbüş sanır bilmeyenler bu hengameyi.
Bilen tavşan kanını istemez başka meyi.

Ayrı bir asaleti olur çay meclisinin.
Demi aşinadır bize çayın yerlisinin.

Özen ile incelik ister demlik güzeli.
Gamzesi gönül çeler dudağı okşar eli.

Huruç ettiği yer Çin olsa da bir Rizeli.
Adını çay vermişler namı demlik güzeli.

Bir içen bir daha ister, çay adlı periyi.
Gönül çelen gamzesiyle o şuh sevgiliyi.

Her yudumu gam dağıtır huzur sunar bize.
Vatanı uzak doğu sevildiği yer Rize.

Etrafa ışık saçar su değince tenine.
Giren çıkmak istemez hiç çayın gülşenine.
Ankara,14.09.2009
( Çayın Doğuşu başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 9/14/2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu