Anneannemin sobada kızarttığı ekmeklerin kokusuyla uyanırım ben. Uyandığımda anneannem ekmeğimi bir güzel yağlar balllardı. Yemeğimi yedikten sonra anneannemin özel odasına gidip sessizlikte ders çalışır,kitap okurdum. Derslerimi çalıştıktan ve kitabımı okuduktan sonra arkadaşım Ceyda ile top oynamaya gider ip atlar dokuz taş oynarız. Sonra kitaplarımızı getirir harikulade okurduk. Karnımız acıktığında anneannemin kıymalı böreklerinden Ceyda nın anası olan Makbule Ablanın makarnasından yer karnımızı bir güzel doyururduk. Sonra Annem Anneannem Makbule Abla Ben Ceyda pazara gider ismimizin yazılı olduğu kolyelerden alırdık. Annelerimiz ve anneannem ise patates,domates,kıvırcık almadan eve dönmezlerdi. İsterlerse tarlalarından isterse evde sürülerce varsa almadan hiç gitmezdi. Anneme sordum ki: Anacığım neden bizim tarladan domates patates ve kıvırcık almıyorsunuz? dedim. Annem parlak tebessümüyle bana cevap verdi: Benim anneannemin vazgeçilmezi patates domates ve kıvırcıkmış. Onun için alıyoruz. Yani hem şifa yapar hemde adetten olduğu için alıyoruz birtanem. Haydi sen Ceydayla oyna sonra ben sizi dışardan alıcağım. Ceyda biraz duygusal saf her şeye inanan bir kız olduğu için Ceydaya hüzünlü bir şey denmiyordu. Ama neyse benim dostum olduğu için çok mutluydum. Ceyda iyi bir dosttu. Ailesi ve sülalesi iyi insandır. Annesinin bakış açısı biraz farklıdır Ceyda dan. Annesi saf ve her şeye inanan bir kadın değil. Annesi cesur illaki bir şeyin kanıdı olmadan inanmayan bir kadındır. Ama annesi çok iyi soylu bir kadındır. Zira onu sinirlendiren bir şey olsun hemen çılgına döner. Evet şimdi benim dostum kan kardeşim can yoldaşım Ceyda yı biraz tanıtsam?? Ceyda nın gözleri pırlanta gibi yeşildir. Saçları koyu kestanedir. Esmer bir kızdır. Kilosu hiç yoktur. Zayıf birisidir. O benden bir yaş büyüktür 10 yaşındadır. Oyun oynamayı anasıyla iyi vakit geçirmeyi sever. Ayrıyetten Ceyda nın ruhu o kadar çok temizdir ki bir şey onu sinirlendirise ne ymruk yapar elini ne kızar... Ben onun için Ceyda yı kardeşim gibi görüyorum. Bu ara size bir olay anlatmak istiyorum. Ceyda ile biz ip atlarken at arabası gelmişti yanımıza. Bize bir dolu kestane vermişti Sinan Bey. Bu kestaneleri kimin sobasında kimin evinde kabuklarını koysak diye düşünürken Ceyda bu kestanelerin hepsinin yarım olduğunu gördü yani bu kestaneler başkaları tarafından ısırılmıştı. Ceyda nın gözleri çok keskindir her şeyi rahatlıkla görebilir. Biz Ceydayla böyle arkadaşız. Kaç senedir birbirimize olan arkadaşlığımız fevkaladenin fevkinde ilerliyor.. Ceyda ölünce sadece arkadaşlığımızı o ayırdı. Ahh o günler. Ceyda sakin huzurlu yat olur mu???

( Arkadaşım Ceyda başlıklı yazı istanbul3434 tarafından 21.06.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu