Hastalıkta
sağlıkta diyerek ant içmiştik,
Hastalığımla baş başa bıraktığında vazgeçtim…
Sana
ihtiyacım var dediğimde,
Benimle hüzünleri paylaşmayıp,
Dilin ile yüreğin arasında dağlar olduğunu
Düşünceni açıkça söylemediğini fark ettiğimde,
Hani?
Birbirimizi
kandırmayacak, yalan söylemeyecektik,
Bana yalan söylediğine inandığımda vazgeçtim…
Kalbin
ayrı çarptı,
Gözlerin bir başka anlamla baktı,
Dilinin lal olduğunda,
Geçmişi
geçmişte bırakmayıp,
Çeşitli mazeretler üreterek beş vakit,
Önüme getirdiğinde vazgeçtim…
İlk
defa “seni seviyorum” dediğinde
Yüreğinden söylemediğini,
Sadece bana “sus payı” verdiğini düşündüğümde vazgeçtim…
Seni
hiç kırmadım, incitmedim,
Gerektiğinde “özür dilemesini” bildim.
Acılarını benden çıkarmaya çalıştığını,
Hissettiğimde vazgeçtim…
Ben
sana ömrümü adadım,
Gelecekle ilgili bana dair planların olmadığını,
Öğrendiğimde vazgeçtim…
Sana
ihtiyacım olduğunda bahaneler üretip,
Arkadaşlarından arta kalan zamanlarını,
Benimle geçirmek istediğini anlayınca vazgeçtim…
Olmazsa
olmazlarını öne sürüp,
Kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek,
Beni ve sevgimi görmezden gelip
Değerlerime önem vermediğin için vazgeçtim…
Benim
sevgim çok yüceydi
Asla vazgeçmezdim senden,
Ama mecbur bıraktın
Sevgimi hiçe sayıp, hafife aldığın için vazgeçtim…
Ve…
Senden vazgeçtiğim gün, kendimden de vazgeçtim!
Mustafa
Karaahmetoğlu