Artık kelam etmek için beklemeyeceğim
Acabalara tevessül etmeyeceğim, umut içinde sukut edeceğim
Her halin yazılmaya namzet bir kitabı vardır, melal ne kadar sızıya kanmıştır
Gün açsa, gecenin sessizliği kuşatsa, bin hüzün içinde gözyaşları aksa eyvallah ta kalacağım
Biliyorum ki sizde haklısınız
Onca güvenin tarumar edildiği bir hayatı taşıyansınız
Nereye baksan, insan diye münasebet kursan, dertsiz başına dert alsan
Ziyadesiyle düşüncelerinde taşısan, yeis içinde çırpınsan, hassasiyet taşıyan ansınız
Gel efkâr eyleme, zanna yenilme
Kalbinin gücüne zafiyet ekleme, basiretini heder etme
Aklın ve izanın, deruni bilgi ve tecrübe ikmalin, nefsi manada ki cehti kararın
Bir hayat felsefesi olmuş, muvazene içinde bulunmak şartı aranmış, hislerini incitme
Eğer akidemiz sağlam ve eminsek
Her hangi bir şekilde şek içinde değil ve azimliysek
Her söz ve nazarın maksadına kani olacak nispette duru ve itminan içindeysek
Mütereddit olmak, hak ve hukuku yerinde kullanmamak, en azından insandan kaçmak ne kadar makuldür
Sanki yorgun düşmüş bir savaşçı gibisin
Elbette ki sessizliğin suhuletine hasret kalmış bir kedersin
Yalnızlık içinde umut besleyen, cefa ve meşakkate kimi zaman boyun eğensin
Nihayetinde kul olmak için kalbi inşiraha ulaşmak dileyen bir nefessin ve bekleyensin
Bazen nasip gecikir, derin bir iç çekilir
Ne kadar rabbimize yakın isek, o nispette ümitler hesap edilir
Kul nevi şahsında hiçliğin ikliminde, nefsin tezkiyesinde, edebin ziyadesiyle
Kalbi hassasiyete erişmeli, kemali yet vasfı için dur dural bilmemelidir, ikbali düşünmeli
Mustafa CİLASUN