Herkesi hoş görün, hoş görmeyeni hariç…
Neden
kin ve nefret her yerde? Neden sevgi ve hoşgörü yok hiçbir yerde? Hani
demokrasi nerede? Nerede özgürlük, hani o dilinizden düşüremediğiniz meşhur
düşünce özgürlüğü nerede? Tüm insanlığa sesleniyorum, ben insanım diyen herkese
bu sözlerim. Hani insanlık nerede?
Ben muhafazakârım,
ben Kemalistim, ben dindarım, ben ateistim, ben Hıristiyanım, ben
milliyetçiyim, ben Müslümanım, ve ben hor görülen herkesim ve her şeyim…
Hoşgörü diye bir şey var, her şeye ilaç, Afrika’daki açlığa, Iraktaki acıya,
Mısırdaki zulme, Taksimdeki direnişe, işsizliğe, her derde deva olan bir hoş
görmek… İnançları, düşünceleri, kişinin kendisini, kıyafetini, saçını, yaptığı
makyajı, taktığı çarşafı, giydiği kısa pantolonu, elindeki tespihi, dinlediği
müziği veya ilahiyi, yediğini içtiğini, sevdiğini hoş görmek…
Hoşgörü
kavramı yukarıdaki anlattığım gibi kişiyi ve kişiyle ilgili her şeyi kapsar.
Hoşgörünün olduğu bir toplum kolay yıkılamaz. Hoş görü sahibi insan sevilir,
sayılır ve hoş görülür. Siz beceremediniz hoş görmeyi… Hor gördünüz kıyafeti
yırtık olanı. Kısa giyene kâfir, uzun saçlı erkeğe münafık dediniz, sevmeyene
hain, dinin sizden olmayana gâvur dediniz. Çok yanlış yaptınız dostlar hem de
hayatınızın yanlışıydı belki Hoşgörüsüzlük…
Onlar hoş gördüler ama zalimi, haini, Afrika’daki
açlığı, açlıktan ölen masum çocuğu, savaşı, yoksulluğu, sıkılan kurşunları,
yapılan baskıyı höş gördüler. Sevgili dostlar, neden böyleyiz diye hala
sorabiliyorlar mı? Hoşgörüsüzlük, hoşgörüsüzlük, hoşgörüsüzlük… Bütün sebep
buyken başka sebepler mi arıyorlar? Hala mı ‘neden yüzümüz gülmüyor?’ diyorlar?
Soruyorum onlara ‘Çok mu yüz güldürüyor musunuz?’
İstemem!
Zalimlerin kurşunlarının hedefinde masum insanlar olacaksa, açlıktan insanlar
ölecekse, inançları yüzünden bir insan hor görülecekse, kıyafeti ve dış
görünüşü yüzünden bir insana itici gözlerle bakılacaksa ve bunları hoş görenler
benimle aynı dünyada yaşayacaksa ben o hoş görmediklerinizin hepsiyim! Ve hiç birinizi hoş görmüyorum!
Sevgili
dostlar, siz ‘onlar’ olmayın. Hoş görün herkesi, ama hoş görmeyeni de hoş
görmeyin. Hoş görünün hâkim olduğu, silahların sustuğu, sevgi ve barışın
koktuğu, açlıktan ölenlerin olmadığı, annelerin yavrusuz, evlatların anasız
kalmadığı, insanlığın el ele olduğu yeni bir dünya dileklerimle…
MEHMED
İletişim: