Bana Hiç Sormayın
Selam dostlarım, nasılsınız, neler yapıyorsunuz, işleriniz ne alemde can dostlarım? Bana hiç sormayın, benim eski tas eski hamam gibi neredeyse biliyor musunuz.! Bu da ne demek diyeceksiniz. Aslında yerimde saymıyorum. Tüm aksiliklere karşın yinede bir arpa boyu yol aldığımı söylersem kimse gülmesin. En azından ilerleme var değil mi? Yerinde saymamış ve ya geriye doğru gitmemiş. En azından iyimserlikler yönüyle bir arpa boyu ilerlediğimi görmek de mümkün can dostlarım.
Evet…
Baharın sıcaklığını duyup bir de dışarıda güneşin altında kavrulurken
aklıma bir şeyler geldi. Atalarımız ne demiş; “ Bugünün işini yarına
bırakma.” Eğer bugünün işi yarına kalırsa o zaman da dostlarım hani
bir işe yetişmek, bir yere varmak ve ya bir yerden bir şeyler almak için
gidersiniz ve oraya vardığınızda ise siz ne yazık ki eski tembellikleriniz ve
beceriksizlikerinizle hep sondasınızdır. Aynen; “ sona kalan dona kalır.”
Dedikleri gibi elalem deveyi hamutuyla yutarken size olmayan nalların toplaması
kalır. Türk milleti olarak, olduk olası hep yapacağımız işlere geç kalırız ve
vurdum duymaz oluruz. Allaha şükür bir savaş meydanında üstümüze hiç bir
ulus üstünlük sağlayamadı. Ancak meydanda yenilip masaya oturunca işler
değişiyor, O savaş meydanındaki başarı masaya yansımıyor bir türlü. Bir de
erkeklik taslama ve kabadayılıkta üzerimize yok dostlarım. Kadınlarımıza
hakaret konusunda ise Allaha şükür üstümüze yok. Bir de; “ Kadının karnından
sıpayı, sırtından da sopayı asla eksik etme.” derler kendilerini sözüm ona
erkek sanan sahte erkek müsveddeleri. Başka kadınlara gidecekler ya, kendi
hanımlarının da kendilerini aldatmamaları için hamile bırakmak için uğraşırlar
daima. Bu nasıl adalet ve nasıl bir kadına bakış açısı ise….
İşler sadece burada kalsa
neyse. Konuşulacak o kadar çok konular var ki değerlidostlarım. Şimdi bahar
mevsimi iyice yaklaştı. Gençlerimiz tatlı hülyalar içerisinde aşkı pembe
rüyalarında yaşıyorlar. Orta yaşlılar ile ikinci baharındakilerin aşkı yaşaması
ise bambaşkadır sanırım. Ben de ikinci baharının aşkını yaşayanlardan biri
olarak; yaşadığım aşkı ölümüne yaşıyor ve ölümüne olsun diyorum. Ama
unutmayalım ki, yaşamımızda hayallere değil gerçeklere yer verelim. İşlerimizi
aksatmayalım. Çocuklarımızın eğitimlerine bu dönemde çok dikkat edelim.
Üniversiteye hazırlanan genç kızlarımızın, delikanlılarımızın bu bahar aşık
olma, maşukluklarla uğraşma dönemi olamaz. Şunun şurasında ne kadar kaldı kiiii
hazirandan sonra istediği kadar aşkını ilan etsin, şimdi değil dostlar,
kardeşlerim. Anne babalar da bu arada sinirlerine hakim olsunlar ve gelecek
için ter döken çocuklarına bağırmasın, onları korkutmasın, onlara bu seferine
bu işi başaramazsan başka hakkın yok diyerek tehditler savurmasınlar asla.
Olmaz mı can dostlarım. “En iyi yapılan yatırım, insana yapılan yatırımdır.”
Sözünü duymayan varsa şimdi benden duymuş oldu. Çocuklarımıza yaptığımız
yatırım çok önemlidir. Bu yatırımı en iyi şekilde yapan anne ve babalara
şimdiden teşekkür ederim can dostlarım.
Her neyse canlar. Aşık olun,
aşkı yaşayın, mutlu olun, mutluluğu mutlaka yakalayın. Eşlerinizle
geçireceğiniz o en güzel ve en mutlu anları bir daha tekrar getiremeyecek
olduğunuzu düşünerek eşlerin bir birlerine saygılı, öz verili davranmasını
isterim. Ailede sevgi ve saygınızı eksit etmeyin. Kızınıza ve ya hanımınıza “Eksik
etekli değil misin; ne akıl var ne düşünce. Çocuk doğurmaktan başka ne işe
yararsınız.” demeyin asla olmaz mı erkek geçinen, kendini erkek sanan kişiler.
Haydi tam ve gerçekçi bir şekilde davranın da sizlere sahte kar erkek
müsveddeleri demeyelim hani. Erkeklerin yüz karası olmayın olmaz mı? Hani ne
demişler; “ Ağır olda molla desinler, iyi otur ki adam sansınlar, konuşmasını
bilki efendi desinler, davranmasını bil ki, senden bir şeyler öğrensinler.”
değil mi?
Sözü fazla uzatmak istemiyorum
dostlarım. Yüzünüz güleç, umutlarınız daim, geleceğiniz mutluluk ve başarılarla
dolu olsun efendim. Sağlıcakla kalın.
Akbük/Didim
12.04.2007
Hüseyin DURMUŞ
www.kafiye.net
Yazarın
Sonraki Yazısı