Hikaye / Aşk Hikayeleri

Eklenme Tarihi : 11.08.2013
Okunma Sayısı : 1570
Yorum Sayısı : 0


Sabah altı buçukta uyanmasına rağmen zaman öyle çabuk geçmişti ki,
Bir an yine saatine baktı ve dokuza yaklaştığını gördü.

Hızlı adımlarla evden çıktı. Vapura yürümesi, karşıya geçmesi derken
dükkana geldiğinde saat neredeyse on olmuştu.

Kapının önünde ise onu beklemediği bir supriz bekliyordu.

Bir anda Sayde'yi elinde kafesle görünce heyecanla sordu.

-Günaydın Sayde, sen işe gitmedin mi, ne oldu şekeri neden getirdin.

-Sorma Kemal, sabah yine onu konuşturmaya çalıştım. Tek kelime etmedi.
Sonra evden çıktım. Tam kapıyı kapattığımda içeriden gelen çırpınma
sesleri ile geri döndüm. 

Gördüğüm manzara korkunçtu. Öyle bir çırpınıyordu ki, konuştum 
sakinleştirmeye çalıştım. Ama nafile Bir ara bana sanki düşman gibi 
baktığı hissine kapıldım. 

-Yapma, e sonra...

-Sonra kafesin kapısını açarak elime aldım. Elimde de zor duruyordu.
Bir müddet sonra sakinleşti. Ben de aldım sana getirdim.

-Peki sen işe geç kalma, ben ilgilenirim onunla, istersen akşam dönüşte
uğra ve geri al.

-Hayır iş yerine telefon ettim. Bir iki saat izin aldım. Bir süre birlikte 
olalım. Bakalım ne yapacak.

Beraberce içeri girdiler. Şekeri daha önce durduğu köşeye bıraktılar.
Zafer çay suyu koymaya giderken, Sayde'de Şekerle konuşmaya 
başladı.

-Benim güzel kuşum neler oluyor sana, istemiyorsan seni burada
bırakayım. Ama ne olur kendini harap etme artık.

Kemal yanlarına geldiğinde, yine ikisini de şaşırtan aynı olay
tekrarlandı.

Şeker hiç ihtimal vermedikleri bir şekilde, "Hayat ne güzel"
cümlesini söylemeye, kafesin içinde sanki onlara bir şeyler 
anlatmak istercesine neşeli bir şekilde dolaşmaya başladı.

Genç kadın ve adam yine kahkahalara boğuldular ve onlarda
Şekerle birlikte "Hayat ne güzel" diye çığlıklar atmaya başladılar.

Az sonra Kemal gitarını aldı ve o günlerin sevilen şarkılarını
çalıp söylemeye başladı.

Sayde izin isteyerek çayı demlemeye giderken, şeker ise
müzik sesini de duyunca iyice coşmuştu. Arada bir "Hayat 
ne güzel" diye bağırıyor, zaman zaman da sanki şarkılara 
iştirak ediyormuşcasına şakıyordu.

Beraberce yapılan kahvaltıdan sonra, Sayde işe gitmek üzere
Kemal ve Şekerle vedalaştı.

Kemal bir süre sağı solu temizleyip diğer kuşlarla ilgilendi.
Tekrar Şekerin yanına döndüğünde, ne yaptıysa bir daha
şekeri konuşturamadı.

Artık mesele kesinlikle anlaşılmıştı. Bu nasıl bir şeyse Şeker 
sadece ikisi bir arada olduğunda konuşuyordu.

O gün akşama kadar Sayde bir kaç defa Kemal'i telefonla
arayarak Şeker'in durumunu sordu.

Her defasında konuşmuyor cevabını alınca hem hayrete 
düştü. Hem de çok üzüldü.

Akşam iş çıkışı dükkana uğradığında yine aynı şeyler 
yaşandı. 

İkisi bir araya gelince Şeker yine neşelenip konuşmaya
başladı.

Evet bu çok ilginç, belkide bir o kadar güzel bir olaydı.
Ama o an için yapılacak bir şey yoktu. Bir çare bulmaları
gerekiyordu.

Kemal Sayde'ye eve götürürsen yine sıkıntı yaşayabilirsin
istersen bir süre yine dükkanda kalsın. En azından
ne yapacağımızı düşünene kadar diye bir teklifte bulundu.

Bu teklif her ne kadar Sayde'yi üzdüyse de çaresiz kabul etti.

Eve döndüğünde Nurten hanım Şeker'i göremeyince merakla
sordu.

-Hayırdır, Şeker nerede? İnşallah can sıkıcı bir durum yok.

Açıkçası Sayde bu soruya ne cevap vereceğini bilemiyordu.

-Yo hayır, önemli bir şeyi yok, tam aksine sabah dükkana
götürdüğümde, ikimizi bir arada görünce yine konuşmaya
başladı ve her türlü şaklabanlığı yaptı. Ama ben işe 
döndükten sonra yine tek kelime etmemiş. Akşama kadar
küs gibi durmuş.

Nurten hanımda hayretler içindeydi. Ama yine de manalı
bir şekilde. Bu kuş sonunda sizi evlendirecek demekten de
kendini alamadı.

Sayde o kadar şaşkındı ki, bu soruya sadece gülümsedi
ve hiç bir yanıt vermedi.

Devam edecek

Yazan ve Seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN

( Yüzbaşı Kemal (Yirminci Bölüm) başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 11.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu