Zamanın Dili
Başımız da gezdirirken dünyayı,
Şimdi hüzün bastı dağı, ovayı,
Bilmem, ne gün olur bize balayı,
Şimdi bilinmezde kaldım kimsesiz,
İçime akarım hep sessiz sesiz...
Düştüm bir güzelin siyah teline,
Kapıldım,giderim azgın seline,
Rezil oldum elalemin diline!
Kareylemez bağlasam da karalar,
Kabuk tutmaz bu zamanda yaralar...
Her zamanın meğer,varmış bir dili,
Hangi zamandayım,söyle sevgili?
Hem gözleri bağlar,hem bağlar eli!
Nasıl düştüm böyle,bir hayırsıza,
Yılan bile değmezimiş susuza...
Rahmet okur geçmişimize yılan,
Zamanımı kuşatınca bir yalan!
Biraz da diyorlar gel sen oyalan,
Oyalandım,oyuncağım kırıldı,
Beklemekten,bak,yüreğim yarıldı!...
Sanırlar gönlümüz dünden alışık,
Bilmezler,sevdanın yolu dolaşık,
Yollarda,yoruldu onlarca aşık,
Dönüpte geriye soran oldu mu,
Bilmem,menziline eren oldu mu?...
Yine yollardayım,yalın-yapıldak,
Nasıl savrulursa,bir kuru yaprak,
İçimden nehirler geçer,yakarak!
Sizin gördüğünüz,bir avuç küldür,
Ağrıları dindirecek ölümdür!...
(
Zamanın Dili başlıklı yazı
HayrettinYazcı tarafından
22.09.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.