Malazgirtten Büyük Taarruza - Yusuf Akgül
MALAZGİRT'TEN BÜYÜK TAARRUZ'A …
Yusuf AKGÜL
Ağustos ayı, “Zaferler Ayı” olarak bilinir.
Yıldönümleri
itibariyle, 26 Ağustos’ta Malazgirt Zaferi’ni, 3O Ağustos’ta da Büyük Taarruz’u
idrak edeceğiz…
Ağustos ayı içindeki her iki zaferin de, Türk ve Dünya Tarihi açısından çok
önemli sebep ve sonuçları bulunmaktadır.
Malazgirt Meydan Muharebesi…
Büyük Selçuklu sultanı
Alparslan ile Bizans imparatoru Romen Diyojen kuvvetleri arasında, 26 Ağustos
1071 tarihinde meydana gelen Malazgirt Meydan Savaşı; dinî, millî, siyasî,
askerî ve stratejik neticeleriyle Türk-İslam tarihinin en büyük zaferlerinden
biri olması bakımından önemlidir.
Bu savaştan yıllar önce Anadolu içlerine düzenlenen Selçuklu gazâ akınları
sonucunda, bölgenin, Türklerin yerleşmesine ve yeniden devlet kurmasına müsait
coğrafî özellik ve zenginliklere sahip olduğu tespit edilmişti.
Selçuklu Türk gazi dervişlerinin Bizans egemenliğinde yaşayan Anadolu ahalisine
– ki bunların büyük çoğunluğu Hıristiyan Türklerdir- terör ve tahribattan
ziyade adaletle muamele etmeleri, zalimleri ve çöreklenen derebeyleri ortadan
kaldırmaları, can, mal, ırz emniyetini sağlamaları bölge halkının Selçuklu
idaresini gönülden tercih etmelerine yol açtı.
Bizans'ın meşhur tarihi entrikalarla yüzyıllardan beri Anadolu'daki
hakimiyetini ancak koruyabilmesinin, zulme varan sıkı tedbirlerinin ve halka
kötü muamelesinin yerli ahalinin bu tercihinde çok önemli tesirleri olmuştur.
Müslüman Türk akınlarından ve Anadolu halkının Türklere kucak açmasından
rahatsız olan Bizans ordusunun Doğuya hareketini haber alan Sultan Alparslan,
Mısır seferinden vaz geçerek gerekli savaş hazırlıklarını yaptı. 1O71 yılı
Ağustos ayının 26’sında, kutlu bir Cuma günü Malazgirt ovasında, 5O bin Türkmen
serdengeçtisi, 2OO bin kişilik düzenli Bizans ordusunu bozguna uğratarak büyük
bir zafer gerçekleştirmiş oldur.
Kazanılan büyük zaferden dolayı Abbasî Halifesi, Sultan Alparslan'a tebrik ve
teşekkür mektupları gönderdi.
Türklerin yeni yurt edinmesini sağlayan Malazgirt Zaferinden sonra, Anadolu'nun
tapusu, Müslüman Türklerin eline geçti. Bu
Bu bakımdan, Malazgirt Zaferi, Türk ve dünya tarihinde bir dönüm noktası oldu. Ve
Anadolu, bu zaferle birlikte Türklerin ikinci "Ergenekon"u olarak,
Büyük Selçuklu Devletinden sonra Anadolu Selçuklu Devleti, Osmanlı Cihan
Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi 3 Türk devletinin doğmasına
beşiklik etti.
Başkomutanlık
Meydan Muharebesi…
Anadolu, 941 yıl önce bir Ağustos ayında
Malazgirt’te Türklere ebedi vatan olmuş; Büyük Atatürk’ün ifadesiyle “4 Bin yıldır / Kırk asırlık Türk yurdu
olan bu topraklar”da Sümerlerden, Hititlerden, Sakalardan (İskitler),
Hazarlardan, Hunlardan ve Avarlardan sonra Sultan Alparslan’ın Türkmen
yiğitleri ve alp erenleriyle birlikte yeni bir Türk devleti kurulmuştu.
Ancak “tek dişi kalmış” sözde Batı
Medeniyetinin “Şark Meselesi”, yani
sömürgeci ve işgalci zihniyeti asla kirli emellerinden vazgeçmeyecekti.
Grek ülkesi, Megola İdea, Doğu Roma, Büyük İsrail, Büyük Bizans, …gibi kan ve
kin kokan hedeflerini hayata geçirmek isteyen küresel güçler, yedi düvel
halinde yeni bir haçlı ordusuyla Anadolu topraklarına saldırdılar.
Büyük Osmanlı Devletini ortadan kaldırmak suretiyle, binlerce yıldır bu
topraklarda yaşayan, son 1 400 yıldır da Hazreti Peygamber’e ümmet olmuş necip
Türk Milletini Orta Asya bozkırlarına sürmek istediler.
Bu sebeple giriştiğimiz Kurtuluş Savaşı’nda tarih, Anadolu topraklarında yeni
bir şanlı direnişin bir kez daha şaha kalkmasına şahitlik etmiştir.
Yine bir Ağustos günü - 1922’nin 30 Ağustos’unda-, Gazi Mustafa Kemal
komutasındaki şanlı ordumuz, yurdumuzu işgale gelen Avrupalı çapulculara karşı
Türk’ün iman ve bilek gücünü bütün dünyaya yeniden ispatladı.
Başkomutanlık Meydan Muharebesi, diğer adıyla Büyük Taarruz, 26 Ağustos günü
başlamış, 3O Ağustos günü zaferle sonuçlanmıştır.
Böylece Türk’ün ikinci Ergenekon’u olan kadim Türk toprağı Anadolu’yu elimizden
almak isteyenlere karşı gösterdiğimiz bu şanlı direniş ve zafer, “Anadolu Türk’tür, Türk kalacaktır”
şeklindeki milli ve tarihi irademizi de pekiştirmiştir.
Bu sebeple, “Zaferler Ayı Ağustos”,
Türk gençlerine yeterince ve değerince anlatılmalı, sembolik kutlamalardan daha
ziyade, kapsamlı ve milli şuur verici faaliyetlerle geçirilmelidir.
Ağustos sıcaklarını milli duygu serinliğine ve milli coşku derinliğine
dönüştürmek için bundan daha büyük bir fırsat bulmak için daha ne bekliyoruz.
(
Malazgirtten Büyük Taarruza - Yusuf Akgül başlıklı yazı
Yusuf Akgül tarafından
16.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.