Hey hat!
bu nasıl bir kabustur bu nasıl düştür böyle
Ağustos'un ortasında üşüyorum
Yetmiş karış kar var sanki yüreğimin üstünde.
Havada ölüm kokusu var
Açamıyorum gözlerimi kirpiklerim dolaştı bir birine
Birileri çıkıp uyan desin
Yalan desin
Gördüklerin gerçek değil hepsi bir rüya 
Hepsi bir düş desin.
Allah ilah aşkına uyan deyin be uyan!
Boncuk boncuk terler dökülüyor 
Zincir kemiğimden bel çukuruma
Kırıldı belim doğrulamıyorum 
İnanmıyorum ben bu gördüklerimin duyduklarımın hiç birine.

Ah ulan hayat ah
Adalet terazinin ibresi bu kadar mı bozuktur senin
Daha dün masamda kahkahalar atarak yemek yiyen 
Ard ardına gelen demli çay buğusunda
Geleceğinden umutlarından bahseden
Öksüz çocuklara kol kanat germek
Fakir fukaraya yardım etmek benin ilkemdir diyen adam 
Şimdi nasıl oluyor da şiirleri öksüz 
Kafiyeleri yetim bırakarak çekip gidebiliyor.
Daha dün masum bir çocuk yakalamıştım gülümsemelerinde
Oysa şimdi,
Oysa şimdi bir musalla taşı üzerinde sırt üstü yatıyor dev gibi bir cüsse.
Masanın üzerinde kirli tabaklar 
Birde lades kemiği kaldı dünden bana geriye.

Oysa daha dün nasılda yürekten haykırıyordu
Rıhtımdan ayrılan gemiye
; hey gemi beni de götür sevgilimin olduğu yere;
Nerden bilsin ki sinsi bir kurt yerleşecek beyninden iliğine
Nereden bilsin ki kırmızı güller değil
Kanserecek sevdiklerinin önüne.
Tiyatro sahnelerinde oynarken kendine has rolünü
Rol bitti şimdi sessice kapanıyor son perde.

Duy sesimi ey dev adam
Kırk gün düşünsem aklıma gelmezdi aramızdan 
Böyle sessiz
Böyle vedasız
Böylesi zamansız ayrılacağın
Diş ağrısından beter zonkluyor şimdi yaşattığın bu acı
Ruhlar çarmıhlarda esir diller lal kesiği
Söyle şimdi kim doldurur senin boşaltıp gittiğin yerleri.
Kim sahip çıkacak boyacı çocuklara
Kim karınlarını doyuracak,
Kim senin gibi 
Zenginden alıp fakire dağıtacak,
Ahh ulan Kahpe Kader ah
Yine yaptın yapacağını

Ey hayat gör işte eserini
Yıllar yılı bitmeyen dertlerinle sen binmiştin garibin omuzlarına 
Bak şimdi o son yolculuğuna doğru yol alıyor sevenlerinin omuzlarına
Bütün dertlerin gibi sen de son buldun işte.
Hey imam efendi dur hele 
Kapatma hemen garibin üstünü toprak ile 
Bir kaç sayfa şiir atalım bakinin cesedinin üzerine
Kim bilir ölmemiştir şiir kokusunu duyunca açar gözlerini 
Uyanır bu derin uykudan belki
Biliyorum kabrinde bile olsa şiirlersiz duramaz baki
Kapatma toprak ile yüzünü bırak,bırak kalsın öylece.

BAKİCAN;Değerli şair dostumuz sevgili kardeşim Baki Evkaralı'ya ithafen yazılmış bir şiirimdir bu şiir arkadaşlar.
( Hey Gidi Baki başlıklı yazı S.SAMYELİ tarafından 17.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu