Dört mevsimin içinde kim tanımaz hazanı

Her köylünün evinde kaynar bulgur kazanı

 

Eşe dosta çocukla bir bir haber verilir

Halı kilim toplanır çayırlığa serilir

 

Kazanların içine sarı buğday dökülür

Tezek çalı ne varsa kor ateşte yakılır

 

Burcu kokulu buğday kazanda göbek atar

Sabırsıdır çocuklar ana çanağa katar

 

Bir çanağın başında toplanırken on çocuk

Ana derki kaynasa pişiverse çarçabuk

 

Ak çarşafın üstüne sarı altın dökülür

Dört bir yana yaymaya nazlı dizler bükülür

 

Yel değer bulgur kurur değirmende çekilir

İçini doldurmaya ak keseler dikilir

 

Bulgurun bitmez nazı bir birine ulanır

Seyrek kalbur içinde nazlı nazlı elenir

 

İrisiyle düğüsü birbirinden ayrılır

Hazan yeli önünde omuzlardan savrulur

 

Doldurulur keseye kilerlerde saklanır

Güvelenmesin diye arada bir yoklanır

 

Karlı kış günlerine hazırdır artık azık

Ben bunları unuttum yazık ki bana yazık

 

Metropol şehirlerde çoktan bozuldu düzen

 Dört bir tarafım beton ne bulgur var ne kazan


Nasıl unuturum ben köyümde ki dünleri

Yâd ettikçe yanarım özlerim o günleri.


Düğü;İnce kısırlık bulgur.

 

 

 

 

 

 

( Yad Ettikçe Yanarım başlıklı yazı S.SAMYELİ tarafından 9.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu