1
Ve ben seni mevsim mevsim sevdim
İlkbahardın;
Gönlün kurak topraklarında
Adı konulmamış bir çiçek gibi
Açmaya başladığında anlardım bahar olup ta gönlüme geldiğini.
Venüs, güzelliğin karşısında kıskançlık krizlerine girer iken
Persephone’ nun Demeter’ in yanına gelmesi kadar özlem dolu,
Ra’nın ışıkları kadar göz alıcı,
Zeus kadar ulaşılmaz idi sevdamız.
Yazdın;
Güneş İbrahim’in atıldığı ateşten çaldığı alevler ile yakar iken tenimi,
Aşkın cehennemden de beter yaktı yüreğimi.
Ne zaman hasretinden yanıp gebermeye başlasam
Kevser olup gelirdin bana
Çölde susuz kalmış bir bedevi gibi, seni içerdim yürek yangınıma.
İçtiğim her damla sen,
Hücrelerimden fışkıran misk kokulu ter olup tekrar döner iken bana
İnci inci kokunu terlerdim sonrasında her bir noktamda.
Sonbahardın;
Gittiğin mevsimdi ya sonbahar,
Ondan hiç sevemedim bu mevsimi.
Gerçi, sadece gittiğin mevsimdi yürekte asla bitmediğin.
Elveda sözcüğünü
Dilinin ucundan zehirli bir ok gibi fırlatıp saplandığında yüreğime,
Hüzünler esir aldı bedenimi.
Gidişin gösterimden hiç kalkmayan korku filmi olup,
Ücretsiz bir sinema gibi
Her gece kâbus olarak rüyalarımda izletirken bu gerçeği,
Gıkı çıkmayan İsmail idim bıçak altında.
Kıştın;
İlikleri donduran sabah ayazı gibi idi yokluğun.
Ve yokluğunda
Aysbergler içinde esir kalmış gibi üşürdü bedenim.
Yüzüme vuran sıcak nefesinin buğusunda tekrar ısıtabilmek için bedenimi
Kutuplara doğmayacak güneşi bekleyen Eskimo gibi beklerdim seni.
Hatta çoğu geceler ölülerin kopmasını beklediği kıyamet gibi.
Şimdi beşinci mevsimsin yürekte;
Ben sende çağlayanlar hızında yiter iken
Sen bende zerre kadar bitmeyesin diye
Şiirlere beziyorum artık seni
Bu beşinci mevsimde.
Hayalin benle kalsın diye.
Yazarın
Sonraki Yazısı