KALİTELİ YAŞAMDA HAYAL KURMA
YÖNETİMİ
Hayal kurmak, bir insanın yaşantısında
en önemli eylemlerden birisidir. Hayal kurmayan hiçbir insan yoktur. Bir
kişinin neyi, nasıl, ne zaman, kiminle, ne için yapacağına karar vermesinin
başlangıç noktası hayal etmekle başlar. Hayal etmek, düşünmeye başlamadan ve
harekete geçmeden önce zihinde tasarlamaktır. Hayal etmenin sınırı yoktur. Kişi
dilediğini hayal edebilir. Ancak, yapılan hayallerin yüksek kaliteli olması
gerekir. Zira insanoğlunun kalitesi düşük hayaller üretmesi de mümkündür.
Kişiler verimli, üretken, etkili,
coşkulu, motive edici, başarıya yönelik, kaliteyi arttırıcı niteliklerde
hayaller üretebildiği gibi; kalitesi düşük, olumsuz, kin ve intikama yönelik,
başarısızlığı temel alan, ataleti besleyen, negatif içerikli, hayatı zehir edebilecek
nitelikte kalitesiz hayalleri de üretebilir.
Ulaşılması çok kolay ve basit,
ulaşılması çok zor ve zahmetli, ulaşılması zamana bağlı, ulaşılması hiçbir
zaman mümkün olmayan hayallerin de üretilmesi mümkündür.
Hayaller üretilirken öncelikle getirisi
ve götürüsünün çok iyi hesaplanması gerekir. Bazı hayaller öyle etkin olmuştur
ki, sahibini yıllar süren bir mücadele sonucunda, bıkmadan usanmadan peşinden
sürüklemiş ve onu EDISON, ABRAHAM LINCOLN, FATİH SULTAN MEHMET, ATATÜRK
yapmıştır.
Bazı hayallerin basiretsizliği yüzünden
bırakalım şöhret olmayı, piyasaya çıkmaya bile güçleri olmamıştır. Bazı
hayaller daha tasarım aşamasında iken, sahibi tarafından rafa kaldırılmış ve
gündemden düşürülmüştür. Bazı hayaller hamdır, boştur, sahibini kırıklığa uğratır,
getirisi yoktur ama götürüsü çoktur. En azından insanı boşuna meşgul ederek,
daha verimli ve etken hayallerden alıkoyar.
Bazı hayallerin ulaşılması imkansız veya
ulaşılma ihtimali çok düşük olmasına rağmen, maalesef birileri tarafından çok
rağbet bulabilmektedir. Tembel birisinin çok zengin olacağını hayal etmesi,
sürekli şans oyunlarından en yüksek ikramiyenin kendisine çıkacağını hayal
etmesi gibi…
Çalışkan ve üretken birisinin çok zengin
olacağını hayal etmesinin sakıncası olmadığı gibi, aksine çok önemli faydaları
vardır. Bu kişide hayal ettiklerini gerçekleştirecek çalışkanlık, azim, coşku
ve heyecan mevcuttur. Tembel olan ve çalışmayı düşünmeyen birisinin çok zengin
olacağını hayal etmesi ise, ham veya boş hayalden başka bir şey değildir. Üstelik
arkasından muhtemelen “hayal kırıklığı” geleceği için, mantıklı bir tercih
değildir.
Hayal kırıklığı sonucuna boşuna
ulaşılmaz. Hayal kurma eyleminde mutlaka birtakım olumsuzlukların
uygulanmasıyla ortaya çıkar.
-
Kişi ya
ulaşılması imkansız hayaller kurmuştur.
-
Ya
kurduğu hayalin gereklerini yapma konusunda tembelliklerde ve cahilliklerde
bulunmuştur.
-
Ya
kurduğu hayallerdeki zaman sıralamasını uygulamada birbirine karıştırmıştır.
-
Ya
sürekli bahaneler ve mazeretler üreterek, başkalarını suçlamıştır. (Zira
kişinin kendi hayalini gerçekleştirmede birinci sorumluluk kendisine aittir.)
-
Ya da
kurulan hayaller uygulamadan yoksun, basit, çelimsiz, attığın taş ürküttüğün
kurbağaya değmeyecek nitelikte verimsiz ve etkisizdir. Yani kişi kurduğu
hayalinde ciddi, kararlı ve istikrarlı değildir. Boş zaman doldurmaktadır.
Bazı hayallerin ulaşılması imkansız
olmasına rağmen, kurulması ve onunla mutlu olunmasında yararlar olabilir.
Mesela, paraşütle atlamayı çok isteyen birisi, buna imkanı yok ve de arzusu çok
kuvvetli ise, paraşütle atlamayı hayal edip onunla mutlu olmayı tercih
edebilir. Ancak burada yaptığı tercihin içeriğini çok iyi bilmesi gerekir. Niye
ben bu hayalimi gerçekleştiremiyorum? Diye saçını başını yolması, kadere
kahretmesi, keyfini kaçırması, birilerini suçlaması asla doğru değildir. Eğer
böyle yaparsa kurduğu ulaşılmaz hayalin getirisi sıfır olduğu gibi götürüsü çok
yüksektir.
Bir kimse aynı şekilde süper lüks bir
yatta dünya turuna çıkmayı isteyebilir. Bunu gerçekleştirmesinin imkansız
olduğunun bilincinde olarak, sadece hayalinin mutluluğunu yaşamayı baştan
kabullenebilirse, bu tür hayallerden nemalanabilir. Üstelik bedavadır.
Hayaller alternatifli olmalıdır. Bir
genç bir gence aşık olduğu zaman bütün hayallerini onunla hayatını birleştirme
yönünde yapar ve alternatif hayaller kurmaktan kaçınır ise; istediğini
vermedikleri takdirde hayal kırıklığına uğrayacak ve hayatının kalite seviyesi
hızla düşecektir. Hatta bu süreci hakkıyla yönetemeyenler “ya benimsin ya
toprağın” arabeskinin rüzgarında savrulup gidebilirler. (Allah korusun).
Halbuki, “bu bir nasip işidir.” “Beklenmedik
bir engelle karşılaşabilirim.” “Dünyada ondan başka evlenilebilecek sayısız
insan var.” “Vermezlerse hayatın sonu değil.” “Her sabah güneş yeniden bir
güzel doğar.” Temellerinde de hayaller kurabilirse, hayal kırıklığına uğramaz.
Üstelik alternatif hayallerini uygulamaya koyarak, kendini zarara uğratmaz.
Hayallerin gerçekleştirilmesindeki en
birinci şart; onların arkasından yılmadan, bıkmadan, usanmadan, istikrarlı,
kararlı, dengeli, ölçülü, rasyonel ve etkin bir şekilde giderek, değişen
şartlara göre gereken eylemlerde bulunmaktır. Yarı yolda bırakılan her hayalin
eyleminin başarısızlığı garantidir.
Kurulan hayaller sahibini ateşlemeli,
coşturmalı, heyecanlandırmalı, motive etmeli, arkasından koşmaya değer
bulunmalıdır. Yüksek kaliteli hayaller sahiplerini yüksek kaliteli eylemlerle
kucaklaştırırken, düşük kaliteli hayaller de sahiplerinin kalitelerini yerlerde
süründürebilir.
Kaliteli insanlar, sağlıklı, kaliteli,
verimli, etkili, başarıya dönük, stratejik, değişimlere adapte olabilen,
kaliteli emek ile ulaşılabilen, insanın yaşamına kaliteli katkılar sunmaya
gebe, mutluluğa ve keyife destek veren, dost ve arkadaşlıkları yücelten, sevgi
sermayesi hesabının artı bakiyesini çoğaltan, kişinin kalite seviyesini
yükselten, gelecek nesillere yüksek kaliteli ve anlamlı miraslar bırakmaya
yönelik, yüksek kaliteli hayaller kurmalıdırlar.
Kin ve intikama yönelik, negatif
eylemlere ışık tutan, tembelliğe ve durağanlığa kucak açan, olumlu alın teri
dökmeden zengin olmaya yönelik, garip güraba ve yetimlerin hakkına dönük, hayal
kırıklığı büyük ihtimalle garanti olan, düşük kaliteli ham ve boş hayaller,
yüksek kaliteli insanların hayali dahi olamaz.
“Fırsat maliyeti”, “kar-zarar analizi”, “astarı
yüzünü geçme”, “giden zamanın geri gelmemesi”, “su dolu bardağa başka hiçbir
maddenin girememesi” ve “çöp giren çöp çıkar” ilkelerinin gereği; kuracağımız
hayallerin kalitesinin çok yüksek olmasına azami özeni göstermeliyiz. Zira,
kurduğumuz düşük kaliteli bir hayal, yüksek kaliteli bir hayalin kurulmasını
engellemiş ve onun koltuğuna oturmuştur. Böyle bir dikkatsizlik yapıldığı
zaman, eyvahların ve keşkelerin hiçbir yararı olamayacağı gibi, uğradığımız
zararın tanzimi de hemen hemen imkansız olacaktır. Biliyoruz ki kardan zarar da,
bir çeşit zarardır.
Görüldüğü gibi, yüksek kaliteli hayaller
kurmak, rastgele ve düşüncesizce yapılacak bir eylem değildir. Kar-zarar
analizinin çok detaylı yapılması gerekir. Zira, insanoğlunun hayatını dizayn
eden bütün düşünce ve eylemlerin başlangıç noktası, ilk baştan kurduğu
hayallerdir. Hayallerimiz, eylemlerimizin hareket ve çıkış noktalarıdırlar.
Gömleğin ilk düğmesini yanlış
iliklediğimiz zaman, diğer bütün düğmeler yanlış iliklenmeye devam edecektir.
19 Eylül 2013. Perşembe. Saat: 8.30.ANTALYA
Selam, sevgi ve dualarımla… Allah’a emanet olunuz…
Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER