Muhabbet pınarının büyüleyen gözünden,
Sevdasını anlatan yanık bir ses yükselir.
Bozkırın tezenesi Abdal Neşet sazından,
Gönülleri ısıtan tatlı nefes yükselir.
Kırşehir’den dört yana ılgıt ılgıt esen yel.
Duygular vadisinde çağlayan bir coşkun sel.
Sazın göğsüne vuran altın mızrap tutan el,
Dokundukça tellere türkü enfes yükselir.
Bozkırlarda açılan yanık duygu gülü o,
Sevgiyle dolup taşan gönüller bülbülü o.
Aramızda yok ama sanmayın ki, ölü o,
Sazının tellerinden aşka heves yükselir.
Erenler diyarının sevdaya erenidir,
Garibanın kalbinin türkülü yarenidir,
Her sözü her satırı muhabbet törenidir,
Çalındıkça eseri tatlı akis yükselir.
Bu yalancı âlemden sonsuzluğa göçse de,
Ertaş’ımız ecelin şerbetini içse de,
Yokluğunda aradan binlerce yıl geçse de,
Kırşehir semasına türküden süs yükselir.
Yıldız TOKSÖZ