R E M
Kırık bir kadetral penceresinden bakıyor zangoç
eski bir masaldan çıkıyorum uzun bir apokaliptika çığlığıyla
soluğuma karışan mor oksitten geceye serpilen yağmur
ve ağrısız yazılmayan şiirler örtüyor son tanrının yüzünü
Islak elleriyle ölmüş kuşlar alnımda kurutuyor gökyüzünü
ben mavi diyorum hayat siyah çiziyor tüm meridyeni
orda bağrıyorum en tenha yerinde ömrümün- birinci Temrin
izafi diyorum aslında hiçliğime bir sıfat bile bulamadan
Rüyasında rüya görmeye başlar. Şimdi beynindeki kırılmaları dinleyelim
Elini ver bana dedim kaderine bakacağım aynada lif
bütün düşler koptu inceldiği yerden gece de küf
sarı benizli şiirler geçti sıra sıra-tam acımın merkezinde
hep oradaydım yanmış haritların, yanlış adreslerin, derin köklerin gurbeti
cesetime biat eden igunalar kutsadı göz çukurlarımı
Ziftle reçineye boyanmış şiirler gönderiyorum sana
al giyin ağlasın Roseyin klawiyesi
yağmur mutlaktır bir martıdan öğrendiğim
ağlamaya kurulmuş kıvırcık saçlı bulutlarda bilir bunu
yaşama ad verme zamanı ölme diyedir bölünmüşlüğüm
hiç bir peygamber kapımı çalmadı bu yüzden
Örümceğin beşinci bacağına yasladık başımızı , ikimizde sesizdik
toprak yedik ağladık güldük sonra seviştik ayın altında- ikinci Temrin
biraz dağ topladık biraz rüzgar ısız şarkılardan
parçlandık bölündük dağıldık toplandık
kağıttan mağaralar yaptık kendimize
yandık ıslandık üşüdük sonra
saklandık bir kitabın son sayfasına
Örümceğin dokuzuncu bacağına tabidir
bizim hikayemiz...
CC_
(
R E M başlıklı yazı
Cumalı.Ç tarafından
26.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.