Zeliha'nın Aşkı
Sonu gelmeyen bayram yılbaşı kartları alıyordum.Başlangıçta
hoşuma giden
bu kartlar yıllar geçtikçe canımı sıkmaya başlamıştı.Bir değil
on değil tam otuz yıl aynı kişiden kart almak insanın canını sıktığı gibi bayağı
merakta uyandırıyordu.Kimdi bu Zeliha beni nereden tanıyordu ve benden ne
istiyordu?
Böyle tam otuz yıl geçti.Şiirlerimi yayınlamaya başladığım
internetteki
şiir sitesindeki mesaj kutuma bir gün bir mesaj geldi,
-
"Sayın Ertürk...Siz Kütahyalı mısınız? Bu şiirler makalelerde size mi ait?
Mesajın içerisinde benim yıllar önce yazdığım ve pek çoğunu zar zor
hatırlayabildiğim makaleler şiirlerden başlıklar alıntılar vardı...
Heyecanlanmıştım hemen mesaja karşılık verip şiirlerin makalelerin
bana
ait olduğunu belirttim.Aradan bir gün dahi geçmemişti ki aynı kişiden ikinci
mesajı aldım.
- Sayın Ertürk..Ben Zeliha...
Size bayramlarda
yılbaşlarında kartlar gönderen Zeliha.Belki beni
hatırlayamayacaksınız o
zamanki kızlık soyadım....Ben sizi görmeden seven kızım.Siz benim düşlerimdeki
şairimsiniz.Siz benim ilk tek aşkımsınız.İnanın bana sizden sonrası hiç
olmadı,olmayacakta.Hala bana gönderdiğiniz ilk ve tek mektubu ve o günlerde
gazetelerde çıkan şiirlerinizi makaleleriniz saklı
yorum..Okudum öğretmen
oldum.Evlendim çocuklarım oldu...Artık İzmir'de
yaşamıyorum.Yaşantımda çok
şeyler değişti amma inanın bana size karşı
olan sevgim hiç
değişmedi...Özlemim azalacağı yerde artarak büyüdü...
Mesaj uzayıp
gidiyordu...Beynimi bayağı zorladım amma böyle bir ismi hatırlayamadım.O
yıllarda bundan otuz otuz beş yıl öncelerinde gazetelerde
adresimle beraber
çıkan şiirlerim makalelerim sonrasında pek çok kız ve erkekten mektup almış ve
bir kaçına yanıt vermiştim hatta bir kaçıyla şahsen görüşmüş ve tanışmıştım amma
beyinciğimin içerisinde Zeliha ismi yoktu.
Bana yıllarca bayramlarda
yılbaşılarında kartlar gönderen kız beni yine bulmuştu..Böyle bir sevgiye saygı
duymamak imkansızdı.Onunla dostca arkadaşça mesajlaşmaya başladık..Ve bir gün
bana beni ilk ve son kere görmek istediğini bunu kendisinden esirgememesini
söyledi.Onu kırmamak
onun sevgisine saygı duyduğumdan kabul ettim ve onunla
ikimize ait
olmayan düşler kenti İstanbul da buluştuk.Zeliha'yı ilk orada
İstanbul da gördüm.Gerçekten de çok güzel bir kadındı.Ve beni şaşırtmaya devam
ediyordu.Çantasından çıkardığı özenle saklandığı belli olan yetmişli yıllarda
gazetelerden kestiği bana ait olan şiirleri makaleleri ve kendisine benim
gönderdiğim ama bir türlü hatırlayamadığım mektubu bana uzattı.Gözlerime
inanamıyordum bu şiirler benim şiirlerim bu yazı bana ait mektupta
yazılanlar
benim duygu ve düşüncelerimdi...
Amma Zeliha asıl bombayı
sonra patlattı...
-".İki çocuğum var.Biri kız biri oğlan.Sıkı dur oğlumun
ismini ne koydum biliyor musun ŞAHİN...Dahası var okuldaki Şahin simindeki
öğrencilerime hep pek iyi verdim ve onları hep ön sıralara gözümün önüne
oturttum... "
Donup kalmıştım...Boncuk boncuk terlemeye başlamıştım.Zeliha
anlatma
ya devam ediyordu.Okullar bitirmiş öğretmen olmuş evlenmiş yaşını
başını
almış bir kadının böyle bir kara sevdayı tek kişilik bir aşkı hala
yaşatmaya
çalışmasına anlam veremiyordum.Amma ona saygı duymaktan da kendimi
alıkoyamıyordum.Bir kaç çay içtikten sonra uzunca bir muhabbetten sonra
vedalaşma vakti geldi.Yüzümü iki elinin arasına aldıktan sonra her iki
yanağımada birer öpücük kondurdu ve,
-Kader böyleymiş Şairim...Ta en
başından mayası bozuktu bu aşkın
suçlu sen değilsin.Buraya gelmekle beni
mutlu ettin.Bu mutluluk bile bana bir ömür boyu yeter.Seni gördüm ya ölsem bile
artık gözüm arkada kalmaz
hakkını helal et şairim...Seni buralara kadar
yordum.Sana eşinle ailenle ömür boyu mutluluklar dilerim.Sen mutlulukların en
güzeline en görkemlisine layıksın.Bir daha beni göremeyeceksin.Bu seni ilk ve
son görüşümdü.Ama ben seni sevmeye devam edeceğim.Bu sevgi benimle birlikte
mezara girecek.Her şey için teşekkürler..Allaha ısmarladık.Beni kalbinde taşı ve
ne
olursun hiç unutma emi...Hoşça kal şairim hoşça kal"
Dedi ve
uzaklaşıp gitti..Ardından öylece bakakaldım.O günden sonra bir daha onu hiç
görmedim göremedim.Amma onun beni takip ettiğini çok iyi
biliyorum.Hala onun
nefesini üstümde hissediyorum.Bu şiiri de ona yazdım.
Biliyorum ki o bu
şiiri yine okuyacak ve kalbine kazıyacak...Belkide bilgisa
yardan çıktısını
alıp öbür şiirlerimle birlikte defterinin arasında saklayacak..
Mayası
Bozuk Aşk
"Tarihi geçmiş bir aşkın olmazlarıyla yaşamak
Mayamı bozdu
bu aşk
Tanımadığım seni sevdim bunca yıl "
Bu yüz yılda böyle bir
aşkla sevmek
Pes doğrusu
İnanılacak gibi değil
Her halde bu şiiri
okuduktan sonra
Bütün sevenler sevilenler
Destansı aşk yaşadığını
sananlar
Seni kıskanacaklar Zeliha
Görmeden birisi sevilebilir mi?
Haydi sevdin
Sevebildin
Kabul edelim
Gün değil,ay değil
Koskoca otuz yıl
Beklenilebilir mi?
Bu devirde böyle bir aşkı
sevdayı
Şimdiki gençlere
Anlatmak anlatabilmek
Zor be Zeliha inan
çok zor
Şimdi gençler böyle bir aşka
Masal derler
Mitolojik hikaye
derler
Ciddiye bile almazlar beni
" Yüzünü hiç unutmadım
Boyun yok aklımda
Ömrümün son aşkısın ahir zamanda "
Keşke bana
bunları
Otuz yıl önce yazsaydın,yazabilseydin diyeceğim
Diyeceğim amma,
Keşkelerle insan bir yere varamıyor
Keşkeler büyük aşklara
Destansı
aşklara yakışmıyor Zeliha
" Keşke anılarımda kalsaydın sevdiğim
Seneler sonra görmek şaşırttı yüreğimi
Yine kaçırdın benden kömür
gözlerini
Korkma artık titremedi yüreğim
Çözülmedi üstelik ayaklarımın
bağı "
İnsanlar hayal ettikleri müddetçe yaşarlarmış
Hayalle gerçek
birbirinden çok farklı şeyler
Senin ayakların bağı çözülmedi
Belki
şaşırttım da yüreğini
Amma
Bu sefer benim kalbim titremeye başladı
Ağustos sıcağında
Zangır zangır titremeye başladım
Böyle giderse
yaşlı yüreğim
Daha fazla dayanamayacak bu heyecana
" Konu kapandı,
şimdi gidebilirsin
Ben zaten hiç sende olamadım
Taşıma su ile değirmen
dönmüyormuş anladım
Haklısın Zeliha
Taşıma su ile değirmen dönmüyor
Zamana tersine bu saatten sonra döndüremeyiz
Amma,
Bana göre konu
kapanmadı
Aksine yeni başlıyor
Bundan sonra söyle
Ben seni nasıl
unutabileceğim
Hiç düşündün mü bunu
" Bana ayırdığın otuz dakika
için çok teşekkür ederim
İkramda bulunduğun çayı helal et "
Keşkeler
aşka aşklara yakışmıyor demiştim
Demiştim de
Kendi kendimi tekzip
ediyorum
Keşke bana bunları yazmasaydın
Bunları yazacağına
Makineli
tüfekle vursaydın
Kör testereyle kesseydin
Milyon kere hançerleseydin
İnan bu kadar kanamazdı yüreğim
" Bana ayırdığın otuz dakika için
çok teşekkür ederim
İkramda bulunduğun çayı helal et "
Bu sözlerin
Beynimde uğuldayıp duruyor
Sanki arı kovanına girmiş gibiyim
"
Bana ayırdığın otuz dakika için çok teşekkür ederim
İkramda bulunduğun çayı
helal et "
Artık daha fazla dayanamıyacağım
Göz pınarlarıma
hakim olamıyorum
Bir çocuk gibi
Hüngür hüngür ağlamaya başladım
Göz
yaşlarımdan
Barajlar dolacak gibi
" Bana ayırdığın otuz dakika için
çok teşekkür ederim
İkramda bulunduğun çayı helal et "
Demek
Bir
çayı helal etmemi istiyorsun
Demek
Bir otuz dakika çok önemliydi senin
için
Bu sitemlere hangi kalp ağlamaz ki Zeliha
Bu sözlerden sonra
Hangi buz kalp erimez tuz buz olmaz ki?
Beni bu kadar çok büyük
Platonik bir aşkla sevdiğini
Bilmiyordum Zeliha bilmiyordum
Bilseydim
Seni gönül köşküme sultan
Hükümdar yapmaz mıydım Zeliha
Yapmaz mıydım?
Bilseydim Zeliha
Hani çok değil
Az birazcık beni
sevdiğini bilseydim
Mayası bozuk bir aşk yaşamana
İzin verirmiydim
sanıyorsun
Ahh Zeliha ahh
Bilmeden istemeden
Mayası bozuk
Tek
kişilik böyle bir aşk yaşamana
Sebebiyet verdiysem
Asıl hakkını sen
helal et Zeliha
Asıl hakkını sen helal et
Bugün sekiz ağustos iki
bin on üç...Bugün bayram Ramazan bayramı otuz yıl aradan ilk defa Zeliha dan
bayram kartı almadan geçiriyorum.Kendimi
şimdiden eksik yarım kalmış gibi
hissediyorum..Buna alışmam zor çok zor olacak ama bir yerlerden Zeliha'nın beni
takip ettiğini bilmek bana tanımı mümkün olamayacak kadar büyük bir haz ve
heyecan vermeye başladı bile.
Bu aşk benim değil Zeliha'nın aşkı.Tek kişilik
mayası bozuk bir aşk olsada
bu aşk Zeliha'nın aşkı..Ben bu aşkın figüranı
bile olmamıştım olamamıştım.
Başrol de hep Zeliha vardı..Zeliha'nın Mayası
bozuk olsa da bu aşkına saygı
duymaktan başka yapacağım,yapabileceğim bir
şey yoktu.Ve benim bundan
sonra Zeliha'yı unutmam unutabilmem mümkün değildi
Seni unutmayacağım unutturmayacağım Zeliha..Bu yüz yılın Leyla'sı,Aslı'sı
Şirin'i,Züleyha'sı sensin Zeliha.Aşka mezar kazanlar,aşkla dalga geçenler,
aşkı kirletenler,aşka şehvet bulaştıranlar aşkı senden öğrenecekler bundan
emin olabilirsin Zeliha bundan emin olabilirsin...
(
Zeliha'nın Aşkı başlıklı yazı
Şahin ERTÜRK tarafından
26.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.