Sıraat'ı yalın ayak arşınlayan sübyan misali, Geçiyorum yüreğinden Sorgusuz sualsiz Sesli sözcüklerim var dua tadında Boynumdan asılır durur her gece Şöyle en umutlusundan bir kaç kelime sarsan yarama İyileşirdi belki kırgınlığım Nefes alıp verişim arşa değerdi kimbilir. Masa üstüne bırakıyorum susamışlığımı, Gittiğin yere götürür yudumlarsın Uykusuzluk yoldaşın olur, Hani hatırlarsın ayrılığı nasıl bıraktığını, Zihnimin orta yerine Farzet sakat bir aşkla dolaşıyorum ruhunda Farzet ki yolunu bulamayan dilsiz, kör dilenciyim, Ahirete bileti kesilen Gözlerin dolar belki, Davetsiz süzülür gözlerinden yaşlar Varlığına dökülen kimliği belli mısraları, Koynuna alırsın yokluğumda Vakitsiz kahırlar ıslatıp, ölümlü satırlar karalarsın Gözlerindeki sus payını ruhuna devreder, Saklı kentlere göçersin, Geceyi benim gibi ayışığında geçirip, Gündüze bırakırsın tedirginliği Saatler geçmek bilmezse, çıldırtırsa seni de uğultular, Yoklarsın yüreğini... Sen de ben gibi dudak arasında dua, avuçlarında şefkat beslersin farkında olmadan... Çünkü ben farkında değilim, hayatındaki başrolü isteyişimin...
zєץиєp є¢є єяєи