Sığınmıştı kuytu yerde geçici
Rüzgar vurmuş yana yatık bu garip
Tabanını delmiş hasret çekici
Hayat limanında batık bu garip
Gurbet ilde fidan toprağı kurak
Hiç kimse demezmiş halini sorak
Gözlerden uzak günülden ırak
Çok dertler içine atık bu garip
Perişan haline yad eler bakar
Dilinde namesi yürekler yakar
Özlem gözlerinden sel olur akar
Yüzü gülmez kaşın çatık bu garip
Gönül bahçesine güldür ektiği
Hasatın sonunda diken biçtiği
Hep nemrut kullardan onun çektiği
Huzuru dertlere satık bu garip
Çilesi hiç bitmez ruhunu sıkar
Yerinde kim olsa canından bıkar
Bir of çekse inan dağları yıkar
Feryadına atom katık bu garip
Neden def olupta gitmez başından
Nereye gitse dertler gelir peşinden
Göz yaşına bakmaz vurur düşünden
Yaban elde hapı yutuk bu garip
Gençliği gurbette olmuş hep heder
Yediği içtiği gam ile keder
Bir günde yüzüne gülmüyor kader
Sanki bu alamde yitik bu garip
Gurbette kesilmiş göbeğin bağı
Hasreten yıkılmış gönlünün dağı
Her halde geçmişki zurnanın çağı
Sirenlerden beter ötük bu garip
Yüreğinde saklı bin türlü yara
Sevgi sahnesinde düşüyor dara
Gönül kapısına bağlıyor kara
Böcek yer özünü yetik bu garip
Şahin derki gurbet işte böyle zor
Düşenler sakın ha görülmesin hor
Senelerce yanar döşünde bir kor
Erimiş mum gibi bitik bu garip
Almanya
Ali Şahin (Elbistanlı)