çok sevdiğim bir komşum vardı onun bir kızı bir oğlu ve eşiyle küçücük kendilerine ait bir evleri vardı mutlu bir aile görünüyorlardı ama kızının hali bir garipti hep suskun dalgın ve üzgün dü üzülüyordum ama merak ediyordum komşumla bir gün otururken sordum annesine neden kızın böyle diye
annesi anlatınca bu nasıl bir kader demekten kendimi alamadım
kızının ilk nişanlısı düğüne az bir zaman kala ailesiyle eşi arasında bir tartışmanın arasında kalmış bunalımdan denize atmış kendini ölmüş intihar etmiş yani
aradan yıllar geçmiş ikinci kez nişanlanmış kızı tam nikah günü çocuklarıyla eşi gelip basmış nikah dairesini
sonra yine aradan zaman geçmiş tekrar nişanlanmış nişanlısıyla dolaşmaya çıkmışlar bir adam karısını sokakta dövüyormuş ayırmak isteyince tam kalbinden bıçaklanarak ölmüş nişanlısı
ben oradayken almanya dan uzak bir akrabası durumu bildiği için isteye geldiklerinde imam nikahını kıyıp nikahı düğünü almanyada yapmak üzere sabahı kızını alıp gittiler tekrar kötü bir şey olmasın diye
komşum hep yalnız başına yol kenarında otururdu ve beni çok severdi hep işten eve gelirken bana sana çay içmeye gelicem gel beni izninde evden al derdi kısmet olmadı
iki hafta sonra iznimde komşuma uğradım kapıyı açan olmadı
bakkala sordum komşum hep ondan alış veriş yapardı o bilir dedim sordum iki gün önce rahatsızlanıp acile kaldırıldı ama kurtarılamadı orada öldü dedi inanamadım canım çok yandı üzüldüm ve düşündüm o anda kızı evleneli üç hafta oldu daha ve annesinin öldüğünü öğrenince çok çok canı yanacak dedim kendi kendime zaten yüreği acılı bu kızın nasıl bir kaderi varmış böyle
ne kadar şükretsek azdır her halimize her şeyden şikayet etmek ne haddimize etrafımızda bunca canı yanan yürekler varken küçücük bir şeyi dert etmekte ne diye
( TAMAMEN GERÇEK HAYATTA YAŞANMIŞ BİR OLAYDIR VE ÜZERİNDEN BEŞ SENE GEÇTİ AMA ACISI HALA YÜREĞİMDE)
HANİFE DUMAN