AHLAKSIZLIK DİZ BOYU !!!!
Ünlü bir düşünüre :" -Her sabah sizin o tarafa elinde bir tepsi ile bir adam gidiyor " denilince “ Bana ne !!!” diye cevap vermiş… ,Şahıs devamla: " Ama sizin eve gidiyor " der. Bu defa da düşünür " Sana ne !!!! " diye cevap verir....
Sana ne ; bana ne !! Ne güzel söylemiş düşünür..
Ama ben tersini yaptım hep..” Bana ne” diyemedim;koştum ,üzüldüm ,ilgilendim.!!.Kırmamak adına da kimseye “sana ne!! “ diyemedim hiç..Galiba yanlış yaptım.. Gerçi iş işten geçti.. Can çıkmayınca huy çıkmazmış..Üzülmeye,kaybetmeye devam.. Olsun be.. Böyle gelmiş böyle giderse biri kim ne kaybeder kendinden gayri...
Görev telakki ediyorum şahsen; “Bana ne “demeden anlatmayı.. Çoğumuzca bilinen ,malum şeylerdir gerçi de.. Olsun yine de hatırlatalım,dikkat çekelim ; faydamız olur birilerine belki de.. Sizler de “Bize ne !!” demeyim emi !!!!
BİR GERÇEK HİKAYE :
Hanımefendi aşıktır..İlişkisi vardır.. En tabii hakkıdır da.. İtirazımız yok ki... Gezer tozar,yer içer,eğlenir de.. Hepsi amenna ..Tercihlere saygımız hoşgörümüzde tamdır..Kişinin yaşam tarzı tabi ki kendine..Yoktur bir kusurumuz; peşin hükmümüzde... İnsanoğluyuz dimi..? Tabiat kanunu.işte diyecek ne var ki ?.
Dostundur,arkadaşındır,sevgilindir,moda kelime ile aşkındır.. Buraya kadar ne ala ,ne hoş ta!!! Ama tut el ele, göz göze ;bazen zoraki gülümsemelerle poz verip deklare etmek, ifşa edip reklama dönüştürmek.. Anlaşılır gibi değil.. Nedir mantığı..? İlişkisi var falanla, yaşıyor filanca ile tabelaları.. Yok ya .!!!! Bu yaftalar ne diye ?. Tamam İnsan oğluyuz da.. İnsanoğlu başka bir şey olmalı değil mi ya?
Ya tamam o senin arkadaşın,dostun.. Ama nikahlın değil ki ... Çocuğa onu amca veya arkadaş diye tanıtmak varken, fol yok yumurta yok,akit yok ,resmiyet yok baba diye tanıtmak ne alaka ,ne ahlak ya ?? Ne kadar acı ve abes !!!Ahlaksızlığın daniskası değil mi ya ! Yapmayın insanoğlusunuz anladım da .. İnsanoğlu bu değil ki !!!!
Sonra al kareye ailecek manzaralar.. Onlar silinir gider de..Ya yatağınızda ortanıza alıp “bak yavrum işte yeni babacığın “ diye şuur altına kazımalar..Tüh be !!!Ya o küçük yavrunun şuuraltına işlenenler yarın çatıştığında ne handikaplar yaşanacaktır.düşünsenize !!!. Adına uydurmaca koydurduğun ,yakıştırdığın ailecek fotoğraflar netleştiğinde.. Ya sen dul bir kadınsın ,bu ne cüret be !!! Sonra mecburen o çocuğu öz babasına göndereceksin ya tatile.. Yapmayın ya..Cinayet işliyorsunuz.. Düşünün!!!!.
Ben insanoğluyum dersin öyle mi ? Yok öyle yağma yok öyle bir maske.. İnsan oğlu böyle olmaz ki !!! Sığınamazsınız ve mal edemezsiniz bu aleme mensubiyetinizi !! Unutmayın ki sizi almazlar hayvanlar alemine bile !!!!
Allah’ın kullarına bahşettiği hayatı son nefese kadar kullanma şekil ve içerikleri şahısların iradesine bağlıdır. Gerisi teferruat figüranlar,argümanlardır.
Herkes kendi yaşamının mühendisi yönetmenidir.Mimar bellidir.!!.Ama hesabı mühendisler yapar. Diferansiyel denklemler, logaritma, diğer olasılıkların temelinde ve hesap hatalarında kullanılan malzemelerdeki basit içerikler neticesi doğacak hasar veya çöküntülerin sebebini başka yerlerde kişilerde ve direkt muhataplarda aramak bence abesle iştigaldir. Ama bakara ayetini unutmamak ta lazımdır.Takdirin sizde olduğu izahtan varestedir.
Şunun bunun onun ; sizden beklentilerini yerine getirmek ve bununla mutlu olmak gururlanmak yerine, ifşa teşhir ve malzeme olmadan yaşamaktır. asıl olan.. İradeyi kullanırken öncekileri harmanlayıp sentezleyerek o harmoniye kavuşup; onunla onurlanmak gururlanmak mutlu olmaktır. Hüsran üzerine aynı şeylerde tekraren hüsran yaşamalar artık katmerli bir psikoloji bozulumuna harabiyet ve hasarına neden olmamalıdır.
, Diz boyu ahlaksızlık içinde yürümek yerine; neresinden dönülse zararın kardır felsefesine sığınılarak silkelenilmeli ve tertemiz,bembeyaz yarınlara vakit geçirmeden koşulmalıdır...
