//Her sabah güneş, gecenin ardından kızıl matemle doğar//
 
Rengi neydi o gecenin, her zamankinden farklıydı?
Seni tanıdığım günki gibi parlak değildi!
Yıldızlar yoktu, sen de yoktun, 
 
Rüzgarın… Rüzgarın uğultusu da…
Sen benim yüreğimde ki yerini  bilemedin.
O gece bir başka kinle çarptı yüreğim,
Bir başka kinle…
 
 
Sende bir gariplik vardı o gece benden gizlediğin
Ve ben, ben hep nefret ettim,
Beni bırakıp gittiğin, bir şeyler gizlediğin o geceden.
Anlattım şiirlerimde nefret ettiğim o lanet olası,
Lanet olası geceyi…
 
 
Sanki kollarım bacaklarım ray olmuş geceye
O gecede hüzün yüklü tren.
Üzerimden, ezip geçti varlığıma hiç aldırmadan.
Vagonlarına sığdıramadım yaralı yüreğimi
Yok olan yıldızlar da kaydı, benim hayatım gibi o gece…
 
 
Umudum yok artık gelecekten ve senden
Namluya sürdüm, senden geriye ne kaldıysa mermi  niyetine
Tetiği çekmeden önce, sana bu satırları yazarken
Radyoda  da sevda türküleri dinliyorum.
Gelmişine geçmişine sövmek geliyor içimden,
Hasret, arzu dolu o karanlık lanet olası geceye,
Lanet olası geceye…
 
 
Hani yeminler, nerede kaldı sevgiler,
Sen… Sen  kiminleydin o gece?
Kiminleydin?
O gece de her gece gibiydi onun için
Sevdiğini bir türlü söyleyemeyen riyakar aşık
Tadını çıkarıyordu başka bedende aşkın
Ne suçu vardı, ne suçu?
“O”nu bitimsiz bir aşkla seven adamın?
Ne suçu vardı?
 
 
O gece başka bir geceydi kadınını seven adam için
Mevsimsiz açan gülü, bahar sanıp dalından koparmış,
Dikeni olacağını, içini kanatacağını hesaba hiç katmamış
Hazanda ilkbahar sanarak, dört elle sarılmış
Oysa! Oysa ne kadar aldanmış,
Ne kadar aldanmış…
 
 
Hiç farkında olmamış,                                                         
Ötenazi isteyen hastalar misali
Kurtuluşu, tavana bağladığı urganda aramış…
Kelebeğin ömrü kadar da olamamış
Adamın delice sevdasının ömrü…
Sahi… Lanet olası gece!
Söyler misin, ne renksin sen?
Ne renk? Ne renk?
 
 
Karanlığını, kirli yüzünü gizleyen bir sır var sende…
Gecenin gizemli karanlığı yerini,
Şafağın kızıl matem havasındaki sessizliğine bırakırken,
Adam…
Uzatmış tavandaki urgana boynunu…
  
 Mustafa KARAAHMETOĞLU
28.09.2013   
       
Şiirime ses olan Sevgili Dost MelekKöse’ye teşekkürü borç bilirim.

 

       

 

( O Gece başlıklı yazı Mustafa Kara tarafından 21.10.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu