Öksüz kalır
Kırgın kalır
Uzaklara düşse de elleri
İzi kalır
An gibi durur aklında gitmez içinden’’
Saat sabahın körü,
Karanlığım üşüyor gözlerimde Elimde bir bardak demli çay
Uzun ve uykusuz bir geceden uyanmak için kör bıçak bir güne İki yudum alıp birazcık kendime geleyim derken ,
Yine sendeyim,yine sendeyim ,yine sende...
Hiçbir yol götürmüyor seni benden, çekip gitsen de
Yine de hatırlatayım
Yollar dönebilmek içindir sevdiğim...
Gözlerimde senden kalma ,sensiz yaşanan dünler
Anısı ellerimde
İnsanı yaşlandıran yıllar değil, yaşayamadıkları derler
Kısa anların hatırası yüzümdeki çizgiler
Acılar azaltılarak unutulur ama öyle çoksun ki içimde...
Bu da geçer diye diye ömrün geçse ne çıkar
Ömürsüz sevdiysen eğer
Gönlün olsa da ilkokul çağında Çocuk kalan yanın ,yanından geçer gider...
Bakma bana sen
Bırakılmışlığın acısıyla bir yığın nefesi kesilmiş söz işte dilimdekiler
Bilmiyorum nereden başlasam ,neresinden dokunsam bu ağrının teline...
Gözyaşıma karışmış canımın yarısı
Kirpiklerim batıyor
Uykularım yaralı
Bir ses dolaşıyor içimde
Bana ne oldu böyle ?
Ne oldu bana böyle ?
Yedi iklim buz kesmiş sanki ruhumda
Yüreğim kar altında
Bana ne oldu böyle ?
Ne oldu bana böyle ?
En sevdiğim mevsim ne olur söyle
Adın hala eylül ise eğer
Varsın canımı yaksın ayrılık
Yol verdim kalemime
Kağıda düşmesi için gözlerin lazım Yüreğimde saklanan her söze...
Dudağım kilitlenir lal olur dilim
Adını unutursam bir gün bile
Anlamı olmaz hiçbir mısranın
Seninle başlamıyorsa her cümlem yarım kalır
Suskunluğuma gömdüm bizi bu yüzden
Yüreğimden kopan bir çığlık ile...
Yokluğunu mısralara dökmekten yoruldum
Vazgeçtim yazmaktan
Okumak istiyorum aşkı ASAF ‘tan
Mihrabat Korusu’nun dar yollarında seninle
Yan yana, yana yana yürümek,
Bir de martıların kanatlarından seyretmek İstanbul’u Seni Seviyorum diye haykırmak Marmara’ya.*
Ne güzel olurdu kaybolurken gözlerinde ...
Tarih:
25 Ekim 2013
Saat:
Bir gecenin sonrası ,bir sabahın öncesi sensiz seninle...
Arzu Karadoğan
Şiir seslendirme
Arzu karadoğan