Her ne kadar yalnızlıktan şikayet etsek de kalabalıklar da korkutur çoğumuzu.Bir tercih meselesidir aslında yalnızlık, siz istemediğiniz sürece yalnız kalmazsınız.Yalnızlığın üzerimizde izolasyon etkisi yapması bu yaşam şeklini belkide beceremeyişimizden olsa gerek. Her şeyde olduğu gibi,duygusal bir toplum olarak bazen kantarın topuzunu kaçırıyoruz..Beğenilmeme,kabul görmeme başarılı olamama gibi çoğu etkenleri hep ona mal ederiz:İşte yalnız adamı kim ne yapsın,bir başıma nereye gideyim,tek başıma nasıl yapayım… bahanelerin ardı arkası kesilmez.Ve çoğunlukla depresyonla bağdaştırılır.
Oysa keyifli zamanlarda da insan yalnızlığıyla baş başa keyif çatabilir, öyle değil mi ?
Biraz düşünürseniz aslında dehşet bir durum olmadığını görürsünüz tabi kronikleştirmediğiniz sürece.İlk hissettiğinizde derin bir nefes alın ,dışarıyı seyredebileceğiniz şekilde pencere kenarındaki koltuğunuza yerleşin.hemen bir çay demleyin, şöyle demini alsın nede olsa kafanızın biraz toparlanmasına ihtiyaç var.Yanında canınızın çektiği aperitif bir şeylerde hiç fena olmaz.Ve bol bol düşünmeye başlayın.Bu arada yanınızdaki not kağıdına kırılma noktanızla ne zamana karşılaştığınızı not edin.Sorunun kaynağına ulaşırsanız çözüm daha kolay olur. Sizi bu konuma sürükleyen bıkkınlık mı yoksa apar topar bir kaçış mı? Bunu iyi analiz edin.Zira bıkkınlık dinlenmeyi gerektirir.Kaçış ise bir psikoloğun kapısını aşındırmanızı gerektirebilir..Tabi ki bu akşam üstü iki patates yada bir kase yoğurt için komşunuzun kapısını çalmaya benzemez.Eğer karın açlığınız için kapı çalma cesaretiniz varsa ruhsal açlıklarınızı doyurmak içinde bu kapıyı çalmalısınız. Bu arada sakın ola ki kapıları karıştırmayın.İşin kolayına kaçıpta yakın arkadaşınızın konu komşunuzun kapısını aşındırmayın. Neden biliyor musunuz ?Sorunlar anlatılmaya başlandığında hep cümleniz kesilecek karşı tarafdan içler acısı bir örnekle devam edecek.Bu örneklerin ardı arkası kesilmeyecektir. Kim bilir kimin kulakları çınlayacak bir kokteyde şerefe kaldırırken kadehi,kaç ölü dirilecek mezarından kaç diri mezara girecek salasız zamansız.

Ne sandınız toplu katliamlara bile rastlanıyor böyle koltuk üstü,kurabiye kırıntıları arasında.Eh işte! kaldınız mı yine yapayalnız.Hiç endişelenmeyin siz kendinizi terk etmediğiniz sürece hala bir şansınız var.
Peki şimdi bol köpüklü bir kahveye ne dersiniz,artık falınıza ne çıkarsa …
Ne demiş şair tebessümle”Yalnızlık benim anam babam,
yalnızlık benim canım ciğerim”
Yalnızlığa biraz espriyle yaklaşın ,merak etmeyin iyi bir komedyen olmadığınız sürece sizden sıkılacaktır.

Gülnur Ateşoğlu
( Ah !! O Yalnızlık Ki ... başlıklı yazı ATEŞİN GÜLÜ tarafından 9.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.