Şimdi çığlık çığlığa yırtsam geceyi
Paramparça etsem
karanlıkların örtüsünü
Ellerim yanar , dudaklarım
donar mı
Masum gülüşlerin
tutsaklaştığı anlarda
Ne söylemeli şimdi
yokluğuna,
Neye kızmalı
Kimi tokatlamalı
şöyle özgürce
Boşaltmak için
içimdeki öfkeyi
Sabahı özlemişim , mavi
düşlerin arifesinde
Suç mu bu? Söyle ey
sevgili suç mu?
Bilmem ki var mıdır
bundan ötesi
Bir ah çeksem benim mi olur sadece
Çığlığımdaki nakarat
yalnız benim dilime pelesenk
Gözyaşımın rengini
sadece ben biliyorum
Ne gücüm var
başkalarına anlatmaya
Ne de niyetim
Küllenen ben de kalsın
Üzülecek biri varsa
benim
İncinen de ben
olmalıyım
Örtemedim işte
gecelerin üstünü
Kış çevirdi gönül
kapımı
Var mı bundan ötesi…
Gece beni söküp atar
mı koynundan
Yoksa çeker mi her
saniye daha da çok,
karanlığının içine
Elim nerde kalır
Nereye düşer onca
gözyaşım
Nereye sığar onca
matem
Kime
anlatabilirim yokluğunun sancısını,
Özleminin yüreğimde
açtığı bu yarayı nasıl tedavi ederim
Şiir olsam yeter
mi şafak doğurması için yüreğinin
Ya da bir türkü
söylesem taaa uzaklardan
Yüreğine dokunan bir
selam misali
İçimde bir ses SEN
diyor
SEV DİYOR, SEVİYOR
diyor papatya falları gibi
Bu Neyin nesi?
Neyin nesi düşlerimi
örseleyen sis perdesi
Dilimi lal eylemiş
bir garip hal misali
Yok ki bundan ötesi….