Bataklığa Savrul Her Aşkında
Bataklığa savrulmuş bir aşkın
hikayesiydi.
Derin yaralar bıraktı, hiç geçmeyecek.
Bir adım ötede beklenilen bir aşktı
bizimki.
Uçurumun ucunda duran fakat asla
tutunamayacağın bir daldı.
Şarkılar eşlik etti kalbimin sesine.
Kalbimin sesi sen diye çığlık atıyordu.
Beynim kalbimin dilini büküyordu.
Aşkın beli bükülmüş, sesi kısılmıştı.
Sen görmedin, aşka seni anlattığımı duymadın.
Her gece aynadaki sana okuduğum şiirleri
dinlemedin.
Gelmedin.
Kahrolası yalnızlığıma dokunmadın.
Işığın kavuşmadı gözlerimde ki
karanlığa.
Satırlarımı eskitmedi gözyaşlarım.
Ellerim ısınmadı bıraktın bırakalı.
Şimdi bataklığa savurduğun aşkın
yakasındayım.
Aşka değil bedduam sana.
Aşkların kavuşmasın sana sevgili.
Her şiirde aşkı anımsa.
Acısın, acıtsın canını her harfi.
Yaktığın canım kadar yansın canın.
Ben sensizliğin akşamlarında nasıl
titrediysem,
Sende Ekim’in akşamlarında titre
bensizlikten.
Ben nasıl ter döktüysem soğuk soğuk,
Gözlerinden aşk aksın her andığında
adımı.
Sen de için yanarken üşü.
Aşk sana da dokunsun.
Seni de eritsin.
Yaktığın kadar yansın canın.
Bataklığa savurduğun aşk gibi,
Bataklığa savrul her aşkında.