Ne kadar boşvermişliğim varsa
Şimdi hiç acımadan çıkıyor karşıma, hicran südur ediyor ruhuma
Zahir olan bir hesap bilmem ki neden gelmemişti aklıma, ah nefsim sen varsınya
Acınmak bana, yerinmek ahıma, hani keşkelerde hiç olmasa, kalbim yanıyor oysa
İnşirahı nerden bilirdim
Çünkü bende etrafımda nefeslenenlerin rengindendim, taklit üzereydim
Ne derlere göre hesap eden bedendim, hep kalıbımla söz ettim, ruhumu bilmedim
Kalbin lisanını hiç öğrenemedim, işime geldiği gibi nefeslendim, aşkı hiç bilmezdim
İnayet nedir önemsemezdim
İhlasın eşiğinde dahi vakit geçirmeyen bir nedendim,nehiy içindeydim
Nefsime ne kadar kıymet verirsem, iltifata ram olmak için hesabına girince şendim
Yanımda kim varsa övgüsüne mazhar olmak isterdim, kimi zaman eza eden şerdim
Hiç kitap okumayan biriydim
Zaten bahaneleri serdederdim,varlığım adına ne müşhiş bir kederdim
Yalnızlığı hiç sevmezdim, ötelerden bahseden olunca, hikaye telakki eden elemdim
Yine israiliyattan bahsediyor diye kimi zaman, yakınlarıma tenbih eden nefestim
Bir nisa görsem meylederdim
Gaflet ve delalati enaniyetim için zenginlik görürdüm, olsun derdim
Nasıl olsa dünya nimeti diye maslahat güderdim, cezbetmenin hesabına girendim
Kim yapmıyor ki derdim, demek ki meşrudur diye insanları ikna etmeye girerdim
Ne annemin ve ne babamın
Rızasını almak için gayret eden bir can değildim, niye mecburler derdim
Benim ne suçum var, demek ki iyi yetiştirememişler diye alay etmeyi becerirdim
Annemin ağıdına meyletmezdim, babamın susunluğu karşısında edep etmeyendim
Ne zaman içim titredi irkildim
Sanki ayrı bir dünyanın kapısı açılmıştı, ne kadar şakınlık içindeydim
Aklımın olduğunu o vakit farkkettim, ruhumun insicamına meyletmeye namzettim
Kalbimin açılan perdelerin seyretmeye kilitlendim, bir başka lisanı öğrenecektim
Bir taşın halinde nefeslenirken
Enaniyet içinde vakit geçirirken,bahaneler içinde ömrünü heba eden biriyken
Sen lütfettin,mağfiret eyledin,hidayetine ermem için vesileleri bana çok yakın ettin
Çünkü sen Rahmen ve Rahim olan bir Rabtin, lütfunu sefilliğimden hiç esirgemedin
Mustafa CİLASUN