YAŞADIKÇA  (Kadıköy-26-Ek.-2012)

 

 

Tanrı  ömür  vermişse de güyâ  yaşadım,

Yokluğun bana veriyor acı ve kader.

Hele  yalnızlığım  öyle ki  bir  ömre  bedel.

Her  senemi  yaşıyorum. Keder  üstüne, keder.

 

Gözlerimdeki  yaşın  akmadığı  gün mü  var?

Sıkıntı  ve  üzüntü  ile  Dünyalar bana  dar.

Neden  göçüp  gittin? Tutkundum  sana  yâr.

Elli Üç  yıldır  bulmuştuk sevgi  ve istikrar.

 

Gözlerinin  yeşili bazen  bir  liman  gibi,

Gel  de  sığın  derdi, bazen de  fırtınalar  eserdi.

Yüreğin  kadar  ellerin  de   çok  sıcaktı.

Heyhât  ki, yıllarca, gözlerimden  yaş  aktı.

 

Tanrıdan  gelen  emre naçar  boyun  eğince,

Yüreğim  öyle  yandı  ki inceden,  ince.

Hatırlarım  hep  ‘çocuklarıma  iyi  bak’ deyince.

Yangından  geri  kalan  kor  zamanla  küllenince.

 

Rahmetli  oluşunla  kendimi  Tanrıya  adadım.

Kur’an  okuyarak  her  gün, Rabbim  diye  yalvardım.

En   yararlı  alışkanlığım   artık  böylesi  oldu.

Dualar  ederek  gönlüm   aslında   huzurla  doldu.

 

Sonbaharda, bir  yaprak  gibi  benzim  sararsa  da,

Hatıralar  her  an  seni  yâd  edip  sevgiyle  ansa da,

Tanrıya  yalvarıp  yakardıkça  sabırlar  buldum.

Gözyaşımla,  Kur’an okuyarak  inançlı bir kul oldum.

( Yaşadıkca başlıklı yazı coni tarafından 21.12.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.