oturuyoruz
başka bir hayatın tuşlarına dokunarak bana soruyor
yıldızlardan daha uzak ne var
şu bardak diyorum
olmaz tuttuğum olmaz diyor
daha uzak ne var
sen diyorum
ben mi
konuşuyoruz ya
peki diyor
daha yakın ne var
yıldızlar gezegenler alev taşları var
gülüyor küçük yaramaz
anladım
ateşin var
duvar mavisini biliyor bende biliyorum
yaralanmış yorgunlukları ile geçmişi hatırlatıyor
detayların başı döndükçe bu hatır
daha ileri gider de
eğer cevap vermez olursa benim değil mi
desene dünler öldü
hayat anlık duyumsama ile sıralı
biraz sonra deyip ardına bakmadan gidiyor
pazardan pazara
kısa bir ara
uyandınız
ne güzel değil mi
ellerini iki yana açıp esnemek
ve görmek perdedeki o ilk kırışıklığı
rüzgarın tonuyla yıkamak kulaklarını
ve tekrar uyuyup kalmak
uzatma haydi kahverengiyi parlattım
siyah ve ütülenmiş bir pantolonun var
yığınlar içinde çekilmiş binlerce kelime
ayaklarımızdan tutuşur gideriz
ellerimiz izin verirse
verecek tabi
buyur sana yazıyorum
hafif bir merdiven uyduruyorum
kucaklayan şehre açılsın
güller koridorundan var kapıya
mutlu ve kısa tut zamanı geçmesin
yüzün aynı kalsın
uzasın saçların yıllarca
hak ediyorsun bu kısa bakışta onca övgüyü
su getir ayı öp yıldızları uyut beni sev
sevdikçe yansıyan sevgimi sev
uzak deme sakın
eğer dokuna biliyorsan ışığa
gerisi ihtimallerin kendi sancısı.
(
Bir Gülümseme Şenliği başlıklı yazı
molilaz tarafından
28.12.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.