BEYAZ GÜL’ün hikâyesi,bağrımda batan GÜNEŞ’ti!…
Delikanılılık yılları,kâlbe düşen ilk ateş’ti !..
Unutması kolay değil..Şahane bir sergüzeşt’ti..
AŞK’ına kavuşamadan,vakitsiz sönen GÜNEŞ’ti!..
Bu gönül,hiç usanmadan,yıllarca ardından koştu..
Sönmek bilmeden,yıllarca hasrete yakan ateş’ti !.
Nice ateşe yaksa da,hatıraları pek hoştu…
Sedefli kutu içinde,soluvermiş,kurumuştu!..
Keşke GÜLÜM demeseyim…Ağzım,dilim tutulsaydı!..
Büyük SAHRA’da boyvermiş,bin yıllık KAKTÜS olsaydı…
Dikenlerini bağrıma ölenedek saplasaydı !..
Yüz yılda bir,kendi gibi güzel Çiçekler açsaydı…
Dikenleri bağrımdayken ECEL can’ımı alsaydı!..
Bir Dost bana haber salmış,diyor ki özet olarak:
” Şayet denizde rastlarsam,alıp ,hatıra olarak,
Gönül vazosunda saklar,yollarım kargo olarak..” (*)
” Bııak ! kalsın da sulansın..” diyorlar ” Açık denizde..” (**)
Bıraktım BEYAZ GÜLÜM’ü..Kalsın bir DOST yüreğinde…
—MehMET Cemalettin Bayhan-ERDEK-08.07.2011
*) Fırtına süvari ,öyle demişti..
**) Merve Sefa hm.ef. diyordu..