Ey hancı
Her ne söylersen dinlerim
Asla sözünü kesmez
Edeple nefeslenirim
Hangi han duvarına baksam
Eriyen taşların
Meramını okusam
Derin bir sessizlik çöker içime
Biliyorum
Artık sen de yoksun
Hangi mekânın
Haşyetinde meraksın
İki ömür kitabından
Birini yazdın
Bahtına tevessül eden
Belalarla bikarardın
İman adına
Sadakatin tartışılmaz
Lakin hangi ah u zarın
Ukdesinde ağlardın
Sana ne kadar
Hasretten ve hatta
Firkatten söz etsem
Gözlerime bakar
Ve sadece gülersin
Bilmeden ve erişmeden
Sevmeyi merak edensin
Sevgi ruhun inhisarından
Tezahür eder
Lakin akıl ve irfan bilmeyi,
Malik olmayı önceler
Yoksa tanımadan
Sevgi ve muhabbet
Hangi gönle iltica eder
Her taşın bir sırrı var
Ten ve nefes her yanında yakalar
Bin hüzün içinde bekleyen sualler
Gün yüzüne hasret umutlar
Dinmeyen hırslar
Ve kör eden emeller
Nefs adına sınır tanımayanlar
Dünyayı içinde
Yaşatmak için çırpınanlar
Şimdi birer hikâye oldular
Ey hancı sana bir sözüm yok
Rabbimden rahmet ve mağfiret dilerim
Mustafa CİLASUN