CAN DOST’la bir hasbıhal..
. Merhaba dostum !
- Merhaba..
- Gidiyorum..
- Hayrola,nereye ?..
-................
- Cevabını duyamadım..
- Çözümsüz,karmakarışık duyguların arasından,
Arzum kalmadı,dünyanın malından ve parasından;
Çaresi yok kurtuluşun ,ille gönül yarasından !.
Sorma Dostum,bu yarayı,açan kim garip gönlüme ?..
- Dönmeyeceksin..Öyle miii ?
- Öyle,Dostum..Yok bu gidişin dönüşü…
- Kararlısın ?..
- Elde değil…
- Nasıl yaniiii ?..
- Dayanılmaz cazibesi köle edip-sürükledi…
Yangının içine attı !.Biyandan da körükledi…
Sevdanın acı yükünü garip sineme yükledi…
Sorma Dostum,yangınımı çıkaran kim,bedenime ?..
- Senin derdini anladıııımmm…
- Sen gene öyle san Dostum..
- Biraz daha açık etsen…
- Aziz Dostum,gidişimin dönüşü yok,en azından…
Zevk almıyorum dünyanın ne sözünden,ne sazından…
Bıktım,usandım vefasızın hayalinden ,nazından !..
Sorma Dostum bu hayali,kimden gelir gözlerime ?…
- Yalınız mı gideceksin ?
- Bırakılır mi ANI’lar ?
- Ya gelmek istemezlerse ?..
- Onlar bırakmazlar beniii…
- Gelecekler..diyorsun haa ?..
- Melek misali süzülüp,tıpkı vals yaparcasına;
İçimi öyle yaktı kiii…Adeta hunharcasına !..
O’nu neçok sevdiğimi bilmiyor..Taparcasına…
Sorma Dostum bu sevgiyi kim düşürdü yüreğime ?..
- Devam et istersen..
- Edeceğim..
- Gidiş,nezaman ,nereye ?..
- Belki bu son duyuşumdur,kuşların cıvıltısını..
Son görüşümdür Güneş’in muhteşem pırıltısını…
Sonkez hayal edişimdir,yüzünün ışıltısını…
Sorma Dostum bu ışıltı kimden gelir hayalime ?..
- Zor geliyor anlaması…
- Belki de birgün anlarsın…
- Sen gene de şimdi söyle !..
- Tüm fanilerin Dostuna..TANRI’ya Dostum..TANRI’ya !..
——
İSTANBUL’a sekizinci ameliyatımı olmak için
giderken,gemide tasarlanmış haliyle