EZO
GELİN KİMDİR? KİMİN NESİDİR?
Ahmet
AYAZ
(YÖRE DERGİSİ_SAYI:2 (MAYIS 1990) Sayfa 13)
..................................................................................
…….Ben
Ezo Gelin’in gerçekten kim ve kimin nesi olduğuna dair bir tarihde yazmıştım.
Ben araştırmaların ağızdan duyarak yazılmalarına değil de, tam ve yeterli
kaynaklardan araştırılarak okuyucularımıza yansımasını istiyorum. Bu sebepten
dolayı “YÖRE” Dergisine bir özet olarak tekrar yazmaya ihtiyaç duydum.
…….İsmini
Türk filmlerinde dünya devletlerine ve Dünya halkına tanıtan, pişirmiş olduğu
nefis çorba ile “Ezo Gelir Çorbası” adını Türk lokantalarının kapılarına kadar
yazdıran, bir melek gibi saf ve temiz, Türk, köylü güzelinin kim, nereden
gelmiş, kimin nesi olduğunu elbette merak edip, hakkında yazılmış çeşitli
yazıları okumuş ve beyaz perdede , çeşitli konularda filmlerini muhakkak
seyretmişsinizdir.
…….Ben
basınımızın bana tanıdığı imkân sayesinde, Gaziantep Folklörüne her şeyin
iyisini, güzelini ve doğrusunu yansıtmak amacı ile Ezo Gelin’in hakkında tam ve
doğru bilgiye sahip olduğum için, Ezo Gelin’i gücümün yettiği kadar anlatmaya
çalışacağım.
…….Olayın
kahramanı mı desek, olay yaratan mı desek doğru olur bilemiyorum. Ezo Gelin’in
en büyük ağabeyi olan Merhum Zeynel Bozgeyik (ZEYNEL DEDE) yi çok yakından
tanırım. Yaşamının son günlerinde, yaşının yetmiş veya yetmişin üzerinde
olmasına rağmen halen kaşları ve gözleri simsiyah, kaşları çatık, çok heybetli
bir insan olmasıyla küçüklerine bile saygı duyan, şefkatli bir insandı. Kız
kardeşi Ezo Gelin’in güzelliğinden birazını da Yüce Allah kendisine vermişti.
Kendisini yakından tanımamın sebebi, Zeynel Dede’nin oğlu olup halen Vakıflar
Bankası Merkez Şubede Veznedar olarak görev yapan İmam Bozgeyik, benim
bacanağımdır. Ezo Gelin, İmam Bozgeyik’in öz halasıdır.
…….Gaziantep
Folklörü isimli bir kitapta Sadık Coşkun’un bir yazısını okudum. Ezo Gelin’in
Suriyeden Barak’a gelin gelip, tekrar kocasından boşanarak, Suriye’ye gelin
gittiğini yazıyor. Ezo Gelin’in Suriyeden Barak’a gelin gelmesinin gerçekle
hiçbir ilgisi yoktur. Ezo Gelin Baraklıdır. Barak: Nizip, Oğuzeli ve Kilis’in,
bir takım köylerini içine alan ovaya Barak Ovası diyoruz. İşte Ezo Gelin
(Bozgeyik) ailesinden olup, Baraklıdır. Oğuzeli’nin Dokuzyol (Uruş) Köyü
nüfusuna kayıtlıdır. Babasının adı: Emir Bozgeyik. Anasının adı ise Eliftir. Üç
erkek. Dört kız olmak üzere yedi kardeştirler. Zeynel, Bakır ve Kenan. Ezo
(Zöhre) Sakine. Rabia ve Şehribandır. Erkek kardeşleri Zeynel, (Zeynel Dede)
Bakır (Bakır dede) Kenan (Kenan Dede) diye anılırlar. Aynı zamanda ocakzadedir
ler. Halk tabiri ile: Çağlın dediğimiz, ağzı eğilip, bir tarafı tutmayanlar ,
Ezo Gelin’in erkek kardeşlerine gelirler. Allahın yardımı ile onlardan şifa
buluyorlar. Ezo Gelin’in ilk kocası halen Oğuzeli’nin Dokuzyol (Uruş) Köyünde
idi. İki yıl kadar önce vefat etmiştir. Ezo Gelin’in adını duyuran aşığı da
odur. Çok ihtiyarlamasına rağmen, çok güzel saz çalar ve türkü söylerdi. Ezo
Gelin: İmam, İmam Hüseyin, Kazım ve Emir Bozgeyik’in öz halalarıdır. Ezo
Gelin’in mezarı Suriye de. Bumbuç’tadır. Hatta Bumbuç’un Bozhüyük Köyünde bir
kızı var, orada evlidir. Kızının ismi de Celiledir. Ezo’nun, isimlerini
sayamayacağım kadar çok yeğenleri ve akrabaları vardır. Oğuzeli’nin Köylerinde
ve Gaziantep de halen yaşamaktadırlar.
…….Barak;
Oğuzeli, Nizip ve Kilis’in bir takım köylerini içine alan bir kesimdir diyerek
yukrıda tarif etmiştim. Barakta eskiden olduğu gibi, şimdi de; Nizip’in Alagöz
Köyünden Fayat ALAGÖZ, Çiftlik köyünden Muhittin ÖZASLAN (Kör Mahey)
Oğuzeli’nin Tilsevet köyünden Hüseyin YILDIRIM (Derviş Hüseyin) Dokuzyol
Köyünden Uruşlu MANSUR , Öksüz KADİR gibi ozanlarımızın halen plak ve
kasetlerini dinlemekteyiz. İşte bunlardan birisi de Oğuzeli’nin Dokuzyol (URUŞ)
Köyünden Ezo Gelin’in kocası Hanifi Açıkgöz. (Şiddov Hanifi. Şiddov Hanifi Ezo
Gelin’in ilk kocası ve adını, türküleri ile Ezo Gelin olarak duyuran insandır.
Ezo’dan istemiyerek ayrılıp, aşkından yanıp kavrulup ve sesini Dünyaya duyuran
insandır. Hanifi Açıkgöz, Zeynel dedenin kız kardeşi ile, Zeynel Bozgeyik de
Hanifi Açıkgöz’ün kız kardeşi ile evlenirler. Bu evlilik çok sürmeden Zeynel
Bözgeyik ile Hanifi Açıkgözün kız kardeşi arasında anlaşmazlık çıkar. Bu sırada
Zeynel Bozgeyik, Hanifi Açıkgöz’ün kız kardeşi olan hanımını babası evine
götürüp, Hanifi Açıkgöz’ün hanımı olan Ezo’yu da alıp evlerine getirir.
Eşlerinin değişik olması nedeni ile iki ailenin de evlilikleri bozulur. Hanifi
Açıkgöz’ün Ezo ile evlilikleri her ne kadar iyi gitse de, Barak da Kızlar
ağabeyi ile babalarının karşısında söz konuşamadığından Ezo kocasından ayrılmak
zorunda kalır.
…….
Gün olur, Zeynel Bozgeyik (Zeynel Dede) Şimdiki halen hayatta olan eşi Selvi
ile, Ezo’yu Suriye’ye, eski evlilikleri gibi değişik etmeye kalkışır ve iş
gerçekleşir. Ezo’nun eski değişiği olan, Hanifi Açıkgöz’ün kız kardeşi de halen
Oğuzeli’nin Karaburun Köyünde Mehmet Balta’nın eşidir. İş gerçekleşir dedik ya;
Suriye’den Zeynel Dedenin şimdiki hayatta yaşamakta olan hanımı Selvi’yi at
arabası ile getirip, Ezo’yu da götürmek üzere Uruşa gelirler. Sabahleyin Uruş
Köyünden Ezo’yu at arabasına bindirip köyden uzaklaşmada olsun, talihsiz Hanifi
Açıkgözün de sesi de güzel, sazı da gazeldir.. Hanifi Açıkgöz sesi şamatayı
duyunca bakar ki Ezo’yu at arabasına bindirmiş, götürüyorlar. Kapılarının
önündeki bir taşın üzerine oturup sazını eline alır ve şöyle seslenir. Ben bu
türküsünü Hanifi Açıkgöz’ün sazından ve sesinden Oğuzelinin Yakacık (Zıranba)
köyünde Rıza KONT’un Bahçesindeki yazlık odasında 1965 yaz ayında dinledim.
.....
Bir
ateş düştü hördüme,
Yarı
düşürsem ardıma.
Benim
bilinmez derdime,
Bulsam
çareyi çareyi.
.....
Ezo
gelini götürürlerken asıl söylediği ilk türküsü şöyledir.
Benim
olsaydın seni vermem felege,
Başın
için olsun da salma beni dilege.
Anası
huridir de kızı benzen meleğe,
Neneyle
de Ezo gelin neneyle,
Çık
şu Suriye dağlarına da bana el eyle.
…..
Suriye’den
gelmiş de bir yaylı araba,
Ezo
gelin gider ise Uruş olur haraba.
Ezo
yu da vermişler bir kokmuş Araba,
Neneylede
Ezo gelin neneyle,
Çık
şu Suriye dağlarına da bana el eyle.
.....
Şunu
da bilmenizi istiyorum. Hanifi Açıkgöz’ün doğaçlamalarının hep ve hepsinin
konusunda Ezo Gelin Yatar.
Nere
de ne türküsü söylerse söylesin bir ucu Ezo’ya dayalıdır.
Ezo’ya
başka türküler de yakılmıştır. Fakat O’nun asıl türkülerini yakan ve O’nun
sesini Dünyaya duyuran eski eşi ve aşığı olan Hanif Açıkgöz (Şiddov Hanifi)
Herkesin bilmesini istiyorum...
NOT:
Ezo Gelin’in filimini beyaz perdede ben 1955 tarihinde Adana da İNCİ
sinamasında seyrettim. Filimin Adı ALEV GÖMLEK (Ezo Gelin) Aynen böyle idi. Ezo
Gelin’in adı yeni duyulmuş değil. Yıllar geçti Ezo Gelin’in kardeşi oğlu ile
bacanak oldum.