Batı âleminin Kilise kültüründen doğmuş “günler” yaşamımızı etkilemekte ve toplumumuzu kendi öz değerlerinden uzaklaştırmaktadır .Bu aziz vatanda yıllardan beri , hristiyanlardaki “Noel” Yılbaşı olmuş ,Anneler Günü, Babalar Günü ,Sevgililer Günü diyerek kültür yozlaşmasına giden yolda, “Batılılaşma “ masalıyla, yabancı bir kültürün kilometre taşları sinsice döşenmiştir .
Sevgililer Günü , eski çağda “baharı karşılama” törenlerinin çağdaş versiyonu olarak karşımıza çıkmaktadır . 15 Şubat’ta eski Yunan’daki “bolluk ve bereket festivali” kutlamaları paganist (çok tanrılı) bir toplumda genç erkek ve kızların birbirini bulması için özel bir fırsat sayılırdı .
Eski Roma’ya bulaşan bu kutlama , kilisenin (15 Şubat ) Lupercalia festivalini gölgelemesini engellemek amacıyla 14 Şubat’a kaydırıldı . O gün Lupercus rahipleri keçi kurban ederler , şarap içerler , genç kızlar da kurban edilen keçilerin derilerinden bir parça kaparak gebe kalma ve doğurma kolaylığına kavuşacaklarına inanırlardı . Daha sonra papazla şarap içme faslından sonra gençler , kiliseden ayrılarak şehre ve Palatin tepesine giderlerdi .
Genç kızlar isimlerini yazdıkları kağıtları bir çömleğe atar , delikanlılar da bunları çekerlerdi . Eşleşenler tören boyunca sevişirler ,anlaşanlar evlenirdi . Bu törende kızların, arzuladıkları erkeğin önüne mendil atmaları da ayrı bir gelenekti . Ve cinsel ilişkiye çağrı anlamı taşırdı
Hıristiyanlığın ilk dönemlerindeki din adamları pagan kültüründen gelen bu kutlamayı yasaklayamayınca kendileri de bu törenin yapımcısı durumuna girdiler . Hz.İsa’nın doğumundan 495 yıl sonra Papa I.Gelasius 14 Şubat’ı “ Aziz Valentinus Günü “ ilan ederek 15 Şubat Lupercalia törenlerine alternatif oluşturdu . Böylece 15 Şubat’ın etkisi kırıldı ama bu paganist uygulama bir gün önceye alınarak Hıristiyanlığın kutsal bir günü haline dönüştürülmüş oldu .
Aziz Valentinus kimdi ? Kim olduğunu kimse bilmiyordu ama Papa önüne “Saint “ (aziz) sıfatını ekleyince mesele dinsel bir kılıfa girmiş oldu .
Aziz Valentinus günü ile ilgili bir çok söylenti vardır . 14 . Yüzyıldan itibaren İngiltere ve Fransa’da kutlandığı görülür . Sonraları 19. Yüzyılda ABD ve Almanya’da da yayıldı .
Hristiyan Dünyasının “Sevgililer günü” ,eski çağdaki çok tanrılı inanışın (tanrı Zeus ile tanrıça Hera’nın 15 Şubat’taki evlilik günü ) ile Lupercalia yortusunun kilise kültüründe evrimleşerek Cumhuriyetin laik zemininde filizlenip Türkiye’mizdeki İslami bir kültür içine sızdığı gündür .
Kendi öz kültüründen koparılmaya çalışılan bir toplumda ekonomik ve ticari kaygıların da pompalamasıyla insanlarımızın alıştırılmaya çalışıldığı 14 Şubat Sevgililer Günü işte böyle bir gündür .
“Sevgililer Günü” öyle uzundur ki bitmez.
Sevenler için değil bir gün ,ömür bile yetmez .