GENELEVLERİN
İŞLEVLERİ
Türk insanlarının çağdaşlaşması ve özgürleşmesi
açısından yapılan inkılapların arasında 1930 yılında kabul edilen Genelevlerin
açılmasına dair kanun da vardır. Günümüzde
81 ilde 56 genelev bulunmakta ve 3 bin kadın o yasal işletmelerde çalıştırılmaktadır.
Genelevlerin kaldırılmasına dair bir yasa teklifi
hazırlayan bir AKP milletvekilinin bu tasarısı ilgili komisyonda görüşülmüş ve
aşağıdaki itirazlarla karşılaşarak rafa
kaldırılmıştır.
Komisyondaki tesbitler şöyledir :
"Devlet eliyle kadın satışı yapılmıyor.
Genelevler özel işletmelerdir. Sadece izin işlemleri uygulanır. "
"Geçmişte olduğu gibi , gençler arasında
genelevlere giden gençlerin sayısı yüksek değildir. Daha çok köyden gelenler
ilgi göstermektedir."
"Genelevler zaman içinde işlevlerini
yitireceklerdir. Hâlâ ihtiyaç duyan az da olsa bir kesim vardır. Çok ihtiyaç
duyan kesimin bu imkândan mahrum kalması
durumunda tecavüzler olabilir. Sağlık sorunları oluşabilir. "
Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD)
isimli bir dernek 2007 yılında bir tesbit yapmış " 100 bin seks işçisi
var" diyor. Dernek bu kişileri
"seks işçisi" olarak görüyor.Bu 100 bin seks işçisi de kayıtdışı
olduğundan ciddi bir vergi kaybına (!) yol açıyor.
Devlet,
genelevlerde çalışan kadınları "Hayat Kadını" olarak
isimlendirip onları "sermaye"
olarak çalıştıran işletmelerden KDV alıyor. Sonra Vergi Dairelerinin kapısının
üstüne "Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır " diye yazıyor. Haydi
buyurun , bu kutsal gelirlerden müftü,imam ve generallerin,öğretmenlerin maaşını ödeyin bakalım.
Şimdi muhalif milletvekillerinin itirazlarına bir
cevap verelim . Devlet , kadın satışı yapmıyor ama satışın yapılmasına izin
vererek onu yasallaştırıp vergilendiriyor. Köylü, kentli meselesine gelince
günümüzde her şehveti kabaran en kısa
yoldan emeline ulaşabiliyor. Çünkü zinanın suç olmaktan çıkarıldığı bir ülkede
seks işçilerine ulaşmak her yerde mümkün .. Köylerde sadece yaşlılar
kaldığından ve nüfusun yüzde 75'i de kentlerde yaşadığından "köylü
genç" itirazı da dayanaksız..
İhtiyaç duyan az bir kesim gerekçesiyle genelevlerin kapatılması konusu
da böylece rafa kalkıyor.
Ekonomide bir kural vardır " İhtiyaçlar
tatmin edildikçe şiddetini artırır" Bu acı bir gerçektir. Zengin adam
paraya , şehvetli kişi de sekse doymaz.
Seks işçisi denince akla sadece o yoldaki kadın fahişeler gelir ama onlarla
ilişkiye giren yüz binlerce erkek de ahlâk terazisine konduklarında onlar da
"erkek fahişe"lerdir.
Fuhuş bir toplum için kanserdir. Aile
ilişkilerini ve milletin direncini yok eder,çürütür. Etini,namusunu para
karşılığı satan bu kadınların hayatları bir dramdır. Yüzde doksanı bu çirkin
işi zevk için yapmaz. Para için yapar. Örselenir,aşağılanır,hakarete uğrar, her
türlü şiddete maruz kalır. Genelevlerindeki kadınların durumu daha da acıdır.
Ben bu kadınların sıkıntılarıyla ilgili şimdiye kadar bir sosyal demokrat
hukukçu dışında o yaraya parmak basan gerek sağdan gerek soldan , çağdaş
bayanlardan ve derneklerinden yankılanan bir tepkiye rastlamadım. O sosyalist
avukat da "Hayat Kadın"larının sigortalarının olmadığı konusunu
işlemişti.
Bu kadınların içinde bulundukları bataklıkta
olmalarında "bir" suçları varsa onları mağdur eden erkeklerin "bin" suçu vardır. Devletimizin
zinayı ve fuhuşu tekrar suç kapsamına sokarak toplumunu,kadınlarını koruması onun en temel görevidir.Yoksa o
kokuşmuş ,etrafı yüksek duvarlarla çevrilmiş
rezil batakhaneleri "özel işletme" olarak gören ve oradan
vergi toplayan bir devleti hoş göremeyiz.